Ailene rağmen harekete geçmek
Ekonomik koşullarına rağmen harekete geçmek
Sevdiklerine rağmen harekete geçmek
Yorgunluğuna rağmen harekete geçmek
Yoğunluğuna rağmen harekete geçmek
İsteksizliğine rağmen harekete geçmek
Yetersizliğine rağmen harekete geçmek
Eğitimine rağmen harekete geçmek
Ve birçok şeye rağmen harekete geçmek
Zor…
Ama imkânsız değilMİŞ. Bunu yapabilen bir kaç nadide insan ile tanışma şerefine eriştim şu kısa ömrümde.
Çoğu insan için, karar almak dünyanın en zor şeyi iken ne istediğini bilen. Neye ihtiyacı olduğunun farkında ve bu doğrultuda eyleme geçebilen insanlar da var.
Öyle çok istediğin bir şey için hayatında 1 kez gemileri yakmaktan ya da benmerkezci olmaktan bahsetmiyorum. Kendine dürüst olma durumunu, hayatının her kararında uygulamaktan, bu yeteneğe sahip olmaktan bahsediyorum. Kendine bahane üretmemekten…
Başkalarına üretilen bahaneler bence müthiş birer kurtarıcı. “Ama bağlacı kendisinden önceki cümleyi yok eder”, “bana bahane üretme” gibi klişe cümleleri duymamıza sebep olan, bahanelere bayılıyorum mesela…
Hayatın her tür ilişkisi sömürüden ibaretken ben niye bahane hakkımı kullanmayacakmışım ki…
Sen benim yeteneğimi, bilgimi, emeğimi, sosyal becerimi, iyi niyetimi sömürdüğün sürece ben de bahane üreteceğim. Mevzu senli benli ilişki değil zaten mevzu benli benli ilişki.
Şu hayatta belki en zor şey kendini harekete geçmeye ikna etmek. Kendine bahane üretmemek. Biten bir ilişkiyi, ilgiyi, arzuyu, heyecanı algılayıp, kesip atabilmek.
Böyle yazınca sevgili ya da arkadaş ilişkisinden bahsediyormuşum gibi görünüyor. Onlar da var tabii… Ancak sadece onlar değil. Bir işe olan ilgini yitirmek, bir aktiviteyle ya da yanlış tercihte bulunduğuna karar verdiğin eğitim alanıyla bağını koparabilmek gibi radikal kararlar her yiğidin harcı değil.
O ilişkinin yürümediğini algılayacaksın, alışkanlığından vaz geçeceksin, bunu yapabilmek için kendine bahaneler üretmeyeceksin ve eylemi sonlandırmak için harekete geçeceksin. Çok zor iş. Ama imkânsız değil. Dedim ya yapabilenler var.