SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) Çanakkale Şubesi tarafından, dün İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasında, “Pandemiyi devlet yönetir, halk değil. Halkı sorumlu tutup, yükü sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamassınız” ifadeleri yer aldı. Ayrıca sağlık çalışanları, Bakanlık ve İl Sağlık Müdürlüğüne çağrıda bulundular.
SES Çanakkale Şubesi tarafından, dün İl Sağlık Müdürlüğü önünde, saat 13.30’da basın açıklamasında bulunuldu. Sağlık personellerinin, pandemi sürecinde yaşadığı zorlukları ve hızla çözüm beklenen konular birer birer sıralandı. Açıklamada ,”Sağlık çalışanlarının sesini duyun” ifadeleri kullanıldı.
“152’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir”
SES tarafından yapılan basın açıklamasında, “Sağlık çalışanlarında COVID-19 sıklığı da toplumun çok üstündedir. Pandeminin başladığı günden bu yana 152’ den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybederken, 40 bini enfekte olmuştur.
“Salgın kontrol altına alınamaz”
Salgına karşı mücadeleye odaklanmak zorunda olan sağlık emekçileri nitelikli, kişiye uygun, yeterli sayıda koruyucu ekipmana erişemezse, iş yükünden dolayı bu ekipmanları kullanamazsa, riskine ve emeğine göre ücret alamazsa, dinlenemezse, daha iyi beslenemezse, evindeki çocuğunun, bakıma muhtaç yakınının bakım sorunu giderilmezse, düzenli test yapılmazsa, aşı için öncelikli grupta yer almazsa, istihdam eksikliği giderilmezse, şiddet görürse, kendini değersiz hissederse, meslek odaları ve sendikaları karar alma süreçlerinde yer almazsa, bu salgınla mücadele edilemez, salgın kontrol altına alınamaz.
“Dinlenme hakkımız yok sayılmıştır”
Sağlık Bakanlığı 27 Ekim tarihli Genelgesiyle, pandemiyle mücadelede temel stratejisinin sağlık emekçilerini öldüresiye çalıştırmak olduğunu tekrar ilan etmiş, yıllık izin, emeklilik ve istifa haklarımız durdurulmuş, dinlenme hakkımız yok sayılmıştır.
“Pandemiyi devlet yönetir, halk değil”
Pandemiyi devlet yönetir, halk değil. Halkı sorumlu tutup, yükü sağlıkçıya yıkıp, toplumsal dayanışmayı bozamazsınız. Salgının boyutu gün geçtikçe artarken, sayıca azalan, yoğun çalışma temposuyla tükenen, genelgelerle hakları gasp edilen, ücretleri iyileştirilmeyen, iş yerlerinde giderek artan şiddete maruz kalan, hastane yönetimlerinin baskı ve mobbingiyle uğraşmak zorunda bırakılan sağlık çalışanlarının sesini duyun.
“Göstermelik düzenlemeler, kayıplarımızı telafi etmekten uzaktır”
Pandemi sürecinde de yetersiz sayıyla uzun saatler çalıştırılan ve ağır iş yükü altında ezilen, tükenen tüm sağlık emekçilerinin hakkı tavandan ek ödemedir. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik göstermelik düzenlemeler, kayıplarımızı telafi etmekten uzaktır.
“Bakanlık ve İl Müdürlüğüne çağrıda bulunuldu”
Sağlık Bakanlığı’na ve İl Sağlık Müdürlüğü’ ne çağrımızdır; Atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Hukuksuzca ihraç edilmiş tecrübeli sağlık emekçileri derhal işlerine döndürülmelidir. Güvenlik soruşturması sebebiyle işe başlatılmayan sağlık emekçileri bir an önce işlerine başlatılmalıdır. Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. COVID-19, iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır. PCR testleri haftada bir yapılmalı, grip aşısı tüm sağlık emekçilerine bir an önce yapılmalıdır. İzin, dinlenme, emeklilik hakkı gibi kazanılmış haklarımıza hiçbir koşul altında dokunulmamalıdır. Güvenli çalışma ortamı sağlanmalı, sağlıkta şiddet önlenmelidir. Hamilelere, kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine idari izin verilmelidir. Tüm sağlık çalışanları uzaktan, dönüşümlü ve eksik çalışmaya geçirilmelidir. Bütün sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin temel ücretleri yoksulluk sınırının üzerinde düzenlenmelidir” ifadeleri yer aldı.
Tunahan Ünsal