Yer Van… Meydana gelen yıkıcı depremle çok sayıda bina yıkıldı. Canımızdan can gitti. Göçük altına can pazarı yaşandı. Onlarca insan depremden sonra göç etti. Çanakkale’ye gelen Vanlılar dahi vardı. Çanakkale Milli Piyango Anadolu Lisesi’nin adı değişti. Van depreminde kaybettiğimiz öğretmenimiz Vahit Tuna’nın adı verildi.
Yer Elazığ… Yıkıcı bir deprem meydana geldi. Deprem sadece Elazığ’da değil Adıyaman, Malatya hatta Adana’nın kuzeyini bile salladı. Yine göçük altında kalındı. Her zamanki gibi 7 bloklu site içerisinde yine 1-2 blok yıkılmıştı, diğer binalar sağlam kalmıştı. Yine Van felaketi gibi bir felaket yaşandı ve yine yurttaşlarımızı sonsuzluğa uğurladı.
Yer İzmir… “6.6-6.8-6.9-7.0” büyüklüğünü bir türlü belirleyemediğimiz bir deprem meydana geldi. Bayraklı başta olmak üzere deprem Japonya depremleri gibi hissedildi. Yine onlarca,binlerce bina ayaktayken, sayılı bina yıkıldı. Yine bir binanın yanındaki ayaktayken, diğer yanındaki yıkıldı. Ve Van,Elazığ gibi yine aynı acılar yaşandı. Deprem günlerce manşetlerde kaldı. Göçük altında kalan vatandaşları kurtarma çalışmalarında zaman zaman ekipler arasında arbede çıktı. Nihayetinde İzmir depremi de son buldu ve yaralar bir şekilde sarılmaya başlandı.
Yer Çanakkale… Yılların sorunu. Kesip atsan atılamayan, sussan susulmayan, konuşmasan olmaz, yazmasan olmaz, dile getirmesen hain olacağın bir konu olan, “Sosyal Konutlar.” Bir anlamda Çilekeş Konutlar…
Balkon altları yıpranmış, merdivenleri hasarlı, duvarları çatlak, depreme dayanıksız bir şekilde, dayanıksızlığı belgelenen konutlar, olduğu gibi Çanakkale’de duruyor. Sorun artık sorun olmaktan çıktı ve kangrene, sorun sarmalına dönüştü. Sosyal Konutlar Belediye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü arasında dönüp duruyor.
Bir imza ile riskli alan ilan edilebilecekken, riskli alan ilan edilmeyen Çilekeş Konutlar, her depremden sonra olduğu gibi yine gündem oldu.O bölgede yaşayan insanlar yine bir depremden sonra hatırlandı. Belediye Meclisi’nde Başkan Ülgür Gökhan, Çilekeş Konutlar ile ilgili açıklamada bulundu.
Başkan, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile görüşeceğim dedi ve bakanlık riskli alan ilan etmiyor ifadelerinde bulundu. Her binanın hasar tespitinin yapılıp ona göre hareket edileceği söylendi diyen Başkan Gökhan, aslında sorunun yine çözülemediğini kamuoyuna bildirmiş oldu.
Ne anlatsak ne konuşsak az kalır. İzmir’de canlı yayında, o minicik bedenlerin, beton blokların altından çıkarılışını izlerken, tutulan nefesler, yıkıcı bir depremde, Çanakkale’de soluksuz kalacaklar.
Akrabalarımız, yakınlarımız, çocukluk arkadaşlarımız, komşularımız, bugüne kadar evimizin anahtarını emanet ettiğimiz sevdiklerimiz aynı acıyı yaşarlarsa, kimse yine sorumluluk almayacak ve Türkiye canlı yayınla, göçük altından çıkarılışlara kenetlenecek.
Ders almak lazım. Artık konuşmak, sorunu masaya yatırmak, istişare durumları geride kaldı. Ne yapılması gerekiyorsa yapılmazsa, beklenen büyük İstanbul depreminde akacak olan gözyaşları, Çanakkale’yi boğmaya yeter.
Sadece beklenen büyük İstanbul depremi de değil. Saros Körfezi, Yenice, Biga, Çan, İzmir, Manisa bölgede meydana gelen her deprem Çanakkale için yıkıcı etkiye sebep olabilir.
Yeter artık!