“Film izlerken, televizyon seyrederken, sohbet ederken kısacası günün her saatinde, özellikle çay ile birlikte tüketmeyi en sevdiğimiz kuruyemiştir çekirdek. Ülke olarak bu kadar müptelası olduğumuz çekirdeği çitlemek güzel ama uzmanlara göre çekirdek yemeyi fazla abartmamak gerekiyor. Öyle ki, 100 gram çekirdekte 40 gram yağ bulunuyor. Ve bu oran da istenme-yen kiloların habercisi olabiliyor. Peki, ama çekirdeği neden bu kadar seviyoruz ve en çok hangi zamanlarda ona ihtiyaç duyuyoruz? (Röp1, Röp2, Röp3.) Mikrofonumuzu uzattığımız vatandaşların genelinde aynı kanı hakim: Çekirdeğin tadını seviyorlar ve her ne yaparlarsa yapsınlar yanında en iyi onun gittiğini söylüyorlar. (Röp4, röp5, röp6.) Tıp dünyasına göre ise işin rengi başka. Uzmanlar, odaklanma problemi olan ve depresyona eğilimli kişilerin çekirdeği daha fazla tükettiğini belirtiyor. Bu kişiler bilinçaltında çekirdeği bir pekiştirme aracı olarak görüyor. Bu sebeple televizyon izleme, sohbet etme gibi eylemleri çekirdek unsuru olmadan gerçekleştirmekten haz alamıyor. Bu şekilde de ortaya bir bağımlılık durumu çıkıyor. (Kj: Psikolog Özge Hamitoğlu, Son Röp7) Sözün kısası, siz siz olun çekirdek çitlemeye kendinizi fazla kaptırmayın.”
Terfiim iki çıt uzağınızda, lütfen tabağınızdaki tüm çekirdekleri çitleyip kabukları yavaşça yere bırakın. 40 gram yağ alsanız da olur, mühim değil. Sizin bu dedi-kodu aşkınıza meze ettiğiniz kutsal ayçiçekleri benim en onurlu davamdır bundan sonra. Kötü alışkanlığınızdan rant elde ettiğim için de lütfen kusura bakın. Şu kusura artık biraz bakın!
Sabah kafamda milyon tane soru işaretiyle uyanmıştım. Dün yaşadıklarımın etkisi kolay silinecek gibi değildi. Evime gelen yabancı kimdi, kimden kaçıyordu, nasıl bir belaya bulaşmıştı? Gece boyu düşünmekten uyuyamamıştım. Birkaç saatlik uykuyla işe nasıl gideceğimi düşünüyordum ki, bir anda telefonum çaldı. Arayan genel yayın yönetmenimiz Hikmet Tunaboyu’ydu. Her zamankinden farklı bir ses tonuyla konuş-tu benimle. Oldukça canlı, samimi bir konuşmaydı.