Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GESTAŞ çıkmazı

Asya ile Avrupa’yı birbirine

Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan, Çanakkale’yi adalara ulaştıran GESTAŞ, son günlerde çok anılır, çok zikredilir oldu.

İl Genel Meclisi toplantılarının vazgeçilmez gündem maddelerinden olan GESTAŞ’ın borçlanma talebi, tüm Çanakkalelilerin bildiği bir madde haline gelirken, olayı bir kez daha özetleyelim.

GESTAŞ, kiralık kullandığı 4 gemi yerine, 4 geminin satın alınması için İl Özel İdaresi’nden borçlanma talep etti. İl Genel Meclisi’ne borçlanma ve kefalet talebi geldi. Mecliste görüşüldü ve 4 defa reddedildi. GESTAŞ’ın kiralık olarak kullandığımız 4 geminin yerine 4 gemi satın alırsak, kira bedeli ödemek yerine, kendi sahip olduğumuz gemilerle kar elde ederiz düşüncesinde olduğu ifade edildi.

Tam bu noktada CHP’li İl Genel Meclisi üyelerince, “Tamam 4 gemi alacaksın ama bu 4 gemiyi İl Özel İdare alsın, kurum Özel İdareden kiralasın” düşüncesi mecliste önerildi. Gemiyi GESTAŞ mı alacak, Özel İdare mi alacak derken, sorun pin pon topuna döndü. Bir gitti, bir geldi…

Çanakkaleliler, yaşanan gelişmeler ile ilgili, kentin esas sorunu gemi sayısı değildir. Gemiler zaten gidiş-gelişleri yapabiliyorlar. Kentin esas sorunu gemilerin yanaşacağı alanlardır ifadelerinde bulundular. Kentliler iskelelerin zaten kapasitesinin belli olduğunu, iskelelerdeki rampa sayılarının kısıtlı olduğunu, bir iskeleye ne kadar geminin yanaşabileceğinin belli olduğunu ifade ettiler. 28 tane gemi aynı anda Çanakkale’den ve Eceabat’tan hareket ettiklerinde, bu gemiler zaten belli olan rampalara, nasıl yanaşacaklar?

Cevap belli, yanaşamayacaklar!

Çanakkaleliler gemi sayısı sorun değil, iskelelerin ve rampaların kapasiteleri arttırılmalıdır önerisinde bulundular. Kentlinin beklentisini, kamuoyunun yararına aktarmak da benim boynumun borcudur. Görevimdir… Kim ne derse desin!

Merkez’de bulunan iskele, neden yıllardır, Çanakkale’yi kitlemesine rağmen kullanılmaya devam ediyor? Neden, Karacaören gibi bölgelere yeni, modern bir iskele inşa edilmiyor? Çanakkale’yi trafik anlamında sıkıştırmak, Çanakkale’yi Çanakkalelilere dar etmek fikrinin neden bir türlü önüne geçilemiyor?

Esas soru, yıllardır kullanılan ve artık otopark olarak kordonda yer alan küçük iskele neden aktif bir şekilde çalıştırılmıyor?

Şu anda Çanakkale’de bulunan bir iskele, tam anlamıyla yatara geçmişken, ana iskelede, ekstradan açılan ilave kapı dahi kullanılmıyor! İki şeritte oluşan kilometrelerce kuyruk, 116 Jandarma’ya uzanıyor.

Bu reva mıdır? Sorun çözmek bu kadar zor mudur?

 

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech