Türkiye’nin en batısında, Asya ile Avrupa kıtalarının tam göbeğinde, kıtaları birbirine bağlayan, adalara, plajlara, kültürel bir mirasa ve antik kentlere sahip olan, tarımsal üretimi ve ürünleri ile her zaman göz önünde bulunan Çanakkale’de, 2020 yılında ciddi bir şekilde su sıkıntısı yaşanmaya başladı. Sıkıntının kaynağı, 2020 yılında yağışların beklendiği gibi olmaması olurken, hiçbir şekilde önlem alınmaması da cabası oldu. Yanlış planlamalar, alınmayan önlemler neticesinde Çanakkale’nin köyleri susuzluğa mahkum olurken, tankerlerle su taşınan köy sayısında artış yaşandığı gözlendi.
Yazının başlığında aslında neler yaşandığını anlatmaya, net bir şekilde özetlemeye çalıştım. Şimdi biraz detaya girelim. Geçtiğimiz sene DSİ tarafından kış aylarında yapılması gereken çalışmalar ağırdan alındığından, kanallara su verilememiş, ekilecek ürünler ekilememiş ve Çanakkale’de ciddi sıkıntılar oluşmuştu. O dönem konuyu gündeme getirmiş ve çözülmesi için çalışmıştık. Nitekim sorun çözülmüştü. Aradan bir yıl geçti, 2020 senesinin kış aylarında yağışlar beklendiği gibi olmadı.
Barajlardaki doluluk oranı ciddi şekilde neredeyse yarı yarıya azaldı. Barajlardaki doluluk oranı azalmasına rağmen, tarımsal politikalarda yanlış planlamalar neticesinde, suya ihtiyaç duyan pirinç gibi ürünlerin Çanakkale ovalarında ekim alanları genişletildi. Zaten barajlardaki doluluk geçen seneye göre yarı yarıya düşmüşken, geçen sene ekilen pirinçten daha fazla alana pirinç ekilmesine kimse anlam veremedi!
Kumkale başta olmak üzere tarlalarda su sıkıntısı yaşanmaya başladı. Tam Kumkale ile bu iş sınırlı kalmaz derken, Adatepe köyünden telefon geldi. “Bizim köyümüz, turistik, tarihi ve korunan bir köy olmasına karşın, 2020 yılında su sıkıntısı yaşıyoruz” dendi. Sorunun çözümü için harekete geçtik ve aramamız gereken yerleri aradık. Tankerlerle köye su taşındığını, parası olmayanların bu hizmetten yararlanamadığını öğrendik. Köyden ciddi şekilde gelen tepkileri kaleme aldık. O günden bu yana daha sorun çözülemedi. Aktarmamız gereken yerlere aktardık, susuzluk hala devam ediyor!
Sorunun Kumkale ve Adatepe ile sınırlı olmadığının kavranması üzerine, Çanakkale’de ciddi şekilde su sıkıntısı yaşandığı anlaşıldı.
Sadece bir yılda defalarca kez ormanları yanan Çanakkale’de, bir de susuzluk başladı. Doğal kaynakları günden güne, göz göre göre eriyen Çanakkale’de daha somut bir adım atıldığına denk gelemedik. Projeler, çalışmalar, çalıştaylar, etütler, toplantılar, fuarlar, sergiler mükemmel ama çözüm noktasında 1 ileri, 2 geri gidildiğine şahit olduk. Olmaya da devam ediyoruz!
Şehir her sene kaynaklarından kaybetmeye, kendisinden, mirasından, geleceğinden zarar etmeye devam ediyor!