Bardağın dolu ve boş tarafını göreceğiz diye çabalamaktan bardağı görmeyi unuttuğumuz bu günlerde koronavirüsten öğrendiklerimiz var… 11 Mart’tan beri hayatımızda o kadar çok şey değişti ki bazılarını özümsedik bazılarını ise farkında olmadan içselleştirdik. Bir anlamda koronavirüs sürecinde farkında olarak değiştik ve değişime ayak uydurduk.
Kendimizi o kadar çok tüketmek zorunda hissettiğimiz günler oldu ki bir anda üretmek zorunda kaldık. Anksiyetimizin arttığı bu günlerde paranoya derecesinde, dokunmaktan korkar olduğumuz anlarda ekmek yapmayı öğrendik. Evde ekmek yapma oranı o kadar çok arttı ki, sosyal medyayı paylaşılan ekmek fotoğrafları kapladı.
Tarımdan ve topraktan uzaklaştığımız bu günlerde bir anda, bir ay içerisinde toprağa kesin dönüş yaptık. Vatandaşlarımız hava almak istediklerinde kendilerini ovalara vurmaya başladılar. Buralarda yaşanır mı, buralar Bursa il sınırına bağlı diyerek Karacaören mevkiini işaret eden Çanakkaleliler, her boşlukta soluğu Karacaören ovalarında almaya başladılar. Geçtiğimiz Pazar günü kazmayı, küreği kapan kendisini ovaya, araziye vurdu. Sosyal mesafenin değil her türlü mesafenin gırla olduğu ovada kentliler doyasıya eğlenirlerken, unuttukları toprakla bir kez daha tanıştılar.
Portatif sandalyelerin satış oranlarında patlama yaşandı. Birbirleri ile temas etmeyen, bir arada bulunmaktan kaçınan vatandaşlar, portatif sandalyeler ile kendileri ile baş başa kalmayı öğrendiler. Sandalyesini kapan, şehirden uzak bir noktaya arabasını çekti ve kendisiyle baş başa kalmaya başladı. Nitekim Çanakkaleliler, sosyal mesafeli günlerde kendileri ile olan mesafelerini aştılar.
Sıraya girmeyi öğrendik!
İşe, çarşıya, otobüsle gidenler bilirler, Çanakkale’de otobüse binmek için kuyruğa girmek ve sıra oluşturmak pek kullanılan bir alışkanlık değildir. Ç11 K durağa yanaştığında, adeta kafes dövüşü sahnesi gibi güçlüleler otobüse önce biner, boyu kısa olanlar öndekinin boyundan boş buldukları yerden otobüsün nereye gittiğini zar zor görebilirler. O yüzdendir ki her otobüse binen Esenler’den geçiyor mu diye sorar.. Virüsten sonra, sıraya girmeyi öğrenen vatandaşlarımız, bankada, fırınlarda, duraklarda, dükkanlarda her yerde inci gibi dizilmeye başladılar.
Spor aletleri ve kitap sayısında artış yaşandı
Sokaklarda değil, internette vakit geçirmeye başlayan vatandaşlar kendileri ile baş başa kaldıklarından, spor ve kitaba sardılar. Farkında olarak değiştik. Koronavirüsü okumaya anlamaya başladığımız bu günlerde okumaya alıştık, çatır çatı kitap siparişleri vermeye başladık. Spor salonları kapandı, kapılar kapanmasın diye kapı eşiklerine konulan dambıllar bir anda hatırlandı.
Okumayı hatırladık, sporu hayatımıza tekrar soktuk, evde yemek yapmayı öğrendik, ekmek nasıl yapılır çözdük… Sıraya girmeyi ve parayla değil sırayla mantığını iyice kavradık. Toprağı tekrar hatırladık ve kendimizi doğaya sunduk…
Çok şey öğrendik koronavirüsten… Farkında olarak değiştik…