Geçtiğimiz hafta Cuma gecesi solunum yetersizliğinden kaynaklanan problemle acil servisin yolunu tuttuk. Esenler Mahallesi’nden Barbaros Mahallesi’ne ‘hızır’ gibi yetişen gazeteci arkadaşım Bahattin Arslan’la devlet hastanesine giriş yaptık.
Göğüs filmi, serum, dinlenmece derken sabahı yaptık. Sabah göğüs hastalıkları uzman doktoru Tanseli Gönlügür’ün tespitleri sonrasında yatılı hasta konumuna geçtim.
5 gün süren tedavi öncesi tahliller, filmler sonrası sol akciğer altında nodül ile karşılaşıldığı belirtildi. Sırtıma vuran ağrılar çoğaldı, kullandığım ilaçlar çoğaldı. Çanakkale Devlet Hastanesi’nden taburcu olduktan iki gün sonra İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastanesi’ne Bahattin kardeşimle yola çıktık. 18 Şubat saat 09.40’da randevumuz öncesinde hastaneyi giriş yaptık. Oksijen takviyesi, aç karnına bekleme derken sırayla tahlillerimizi yaptırıp ilk günü tamamladık.
Yemek, çay kahve faslından sonra otelde dinlenmeye çekildik. Ertesi gün kalp testinden sonra biyopsi için ilk adımı attık. İki saatlik bir süreçte biyopsi de tamamlandıktan sonra memlekete dönüş yolculuğuna başladık ve Çanakkale’ye sağlıklı bir şekilde geldik.
Biyopsi sonucu 10 gün sonra belli olacak ve o sonuca göre tedavi sürecine geçeceğiz. Kısaca böyle. Şimdi, bol bol meyve tüketirken bilgisayarın başına geçip beni merak edip iyi dileklerini yollayanlara teşekkür adına ‘sağlık olsun’ diyorum.
Sonucu yaşayıp göreceğiz…
Bence ‘sağlık olsun’
Ağrılarım ilaçla dinse de bu yaşıma kadar para değil dost arkadaş biriktirdiğim için o kadar mutluyum ki anlatamam…
İnanıyorum, bunlarda geçecek, her şey güzel olacak, yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir
İyi ki varsınız…
Saygılarımla