Bir film vardır, çoğu kişi bilir… Bilmek için sinema ile içli dışlı olmaya gerek yoktur. Cennetin Krallığı…
Film, bir zamanların ve hatta bazılarına göre hala daha yeryüzünün cenneti olan Kudüs’ü konu alır. Haçlı ordusu ile Selahaddin Eyyubi önderliğindeki Eyyubi’lerin savaşları, muazzam bir gerçeklikle beyazperdeye yansıtılır. Bu noktaya kadar yapmak istediğim şey, bir filmi anlatmak ya da o filmi izlemediyseniz mutlaka izleyin tavsiyesi değil… Konu tamamen sosyolojik!
1187’de Kudüs’ü haçlı kuvvetlerinden alan, 88 yıl Kudüs’te hüküm süren ve akabinde haçlıların 3. Seferlerine karşı göğüs geren Eyyubi, bir zamanların İslam dünyasının gücünü, kudretini ve ihtişamını tüm dünyaya duyurmuştu. Her ne olduysa oldu, Ortadoğu coğrafyası o günlerden bugüne kadar ortaçağa döndü. Adeta bir mikserle neredeyse her gün çırpılan coğrafya, 20 yaşlarında olan gençlerin, birden fazla savaş ve isyan görmesine zemin hazırladı.
Ekonomik, kültürel, sosyal problemlerin yanı sıra, hukuksuz, adaletsiz bir toplumla baş başa kalan bölge insanları, soluğu sınır kapılarında almaya, bir şekilde içinde bulundukları durumdan kurtulmak için çırpınmaya başladılar.
Sayılar korkutucu ve travmatik! Elde edilen bilgilere göre; Sahil Güvenlik, Jandarma Emniyet Güçleri’nin operasyonları ve hassas takipleriyle, 2019 yılında Çanakkale’de 33 bin göçmen yakalandı.
Rakamlara göre bakıldığında 33 bin göçmenin ortalama 31 bini kadarı Afganistan uyruklu. Bir zamanlar Rus işgalinde, çıplak ayakla Rus tankını kovalayan ve efsaneye göre o tankı Afgan pazarında satışa çıkaran bir milletin insanları… 1950’li yıllarda kadınların topuklu ayakkabılar ve birbirinden renkli elbiselerle işe gittikleri bir Afganistan’ın insanları… Fazla söze gerek yok Eyyubi’den bu yana birçok şey değişti…
Ayvacık tam anlamıyla (büyük havalimanlarına gidenler bilirler) “Dış Hatlar Terminali”ne döndü. Tek fark uçak yok, Zodiac var… Bir şişme bot olan Zodiac, bugüne kadar birbirinden farklı milletten insanın, yediden yetmişe mezarı oldu. Örneği Afganistan’dan veriyorum, Suriye konusuna girmek dahi istemiyorum!
Kentte, sokakta, pazarda dolaşanlar bilirler, birçok iş kolunda artık çalışan insanlar Suriyeliler.
Neden?
Zamanında 30 TL’lik bir işi 100 TL’ye yapan yurdum insanımız, ben inşaatlarda çalışmam diyen yurdum insanımız, artık o işleri dahi bulamıyorlar. 100 TL’ye, vatandaşımızın yaptığı işi artık 40 TL’ye yapacak olan onlarca Suriyeli var… Bu durumda kim karlı çıktı kim zarar etti? Ben soruyu soruyorum, cevap sizlerde…
Ben, oturduğum ev bir gece yarısı bombalanırken, eve düşen bomba sonucunda, ailesini kaybeden 25 yaşındaki Suriyeli Muhammed’i asla ama asla, göç etmek istediği için suçlayamam. Katiyen yargılayamam!
Gayet kısa; Eyyubi’den, Afganistan’a, Afganistan’dan Rus tankına ve sonrasında Ayvacık’a… Tam bir hüzün yolculuğu…
Sonuç olarak, hangi milletten olursan ol, kaç yaşında olursan ol, yaşadığın an istersen bir anlık olsun ama “Asla geçmişini silemezsin!”