Köşe yazımın başlığını okuduğunuzda,
Neler düşündüğünüzü anlayabilirim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri bakanı Sayın Süleyman Soylu,
Geçtiğimiz hafta “Gazetecilik” yapmak istediğini belirtmiş.
Bence hiç denemesin,
Bizim işimiz çok zor ve karşılığını alamıyorsun.
Ne ekonomik olarak ne de sosyal yönden…
Niçin? diye aklınızdan geçirebilirsiniz.
O kadar çok ‘niçin’i var ki… Bazılarından söz edeyim.
Diyelim ki Sayın Bakanımız, Çanakkale’de Gazetecilik yapmaya başladı.
Özel İdare’de ihaleler nasıl yapılacak?
İşe girişler, işçi alımları neye göre yapılacak?
Alımların kıstası ne olacak?
İşçilerin lojmanlarının satışını,
Yapılan lüks lojmanlar, vali yardımcılarına mı verilecek?
Belediye dahil tüm resmi kurumlardaki makam araçlarını,
Trafikteki gürültü terörünü,
Kurumlardaki memurların asık suratlarının nedenini,
Devlet dairelerindeki iş aksamalarını,
Eleman fazlalığını,
Çalışmakta olan üretim yapılan fabrikaların özelleştirmesini,
Emniyet içersindeki yapılanmaları,
‘Adamı, adamım’ anlayışının tüm kurumların
En alt birimlerine kadar yayılmasını,
Halkın bizlere, bürolarımıza her gün artarak yaptıkları;
Rüşveti, yolsuzluğu,
Adam kayırmayı,
Çirkin siyaset anlayışını
Ve daha nice olumsuz, toplumu bozan, kirleten anlayışları
Nasıl haber yapacak?
Diyelim ki hadi yaptı, nerde kim yazacaktır.
Zordur Türkiye’de özellikle de Çanakkale’de Gazetecilik yapmak.