İçeriğinde hastalık dışı ölüm olan her habere “vahşet” yaftası yapıştırmaktan ne zaman vazgeçecekler acaba?
“Vahşi cinayet!”
“Korkunç vahşet!”
“Denizde vahşet”
“Karada vahşet”
Vahşet de vahşet….
Vahşet kelimesinin anlamına bakalım önce:
- Yabanıl olma durumu, yabanıllık.
- Korku, ürküntü.
- Issızlık, yalnızlık.
Yuvarlayacak olursak, kelimenin kullanıldığı toplumun medeniyet çizgilerinin dışında kalan her şeyi zaten vahşi diye yaftalayabilirsiniz.
Ama bu doğru olduğu anlamına gelmez tabii.
Özellikle de şiddet içerikli haberlerde bir durumun vahşeti yansıttığını düşünüyorsanız, akıl almaz bir olayla karşılaştığınızdandır.
Mantığınız, aile terbiyeniz, içinizde bir yerlerde duran vicdanınız elvermiyordur böyle korkunç bir olayı herhangi bir insan evladına yakıştırmak.
Halbuki kelimenin anlamını gördünüz, daha çok izole olma durumunu anlatıyor vahşet kelimesi.
Onun yerine korkunç ve benzeri kelimeler gayet rahatlıkla kullanılabilir yahut farklı bir yol izlenebilir.
Dün birkaç şiddet haberi vardı basında.
Bunlardan biri hamile bir kedinin pitbul cinsi bir köpeğe parçalatılması, bir diğeri eski bir yarış atının kesilerek yenilmesiydi.
Her ikisinin de vahşi olduğu kanısına nereden varıldı bilemiyorum ama sofranızdaki tavuk, saksı bitkisi değil. En az sizin kadar acıyı hissediyor. Yani siz hem bir taraftan tavuk gibi, kuzu gibi yeryüzündeki belki de en sevimli hayvanları öldürüp yiyeceksiniz, hem de öte taraftan bir atın öldürülüp yenilmesine karşı çıkacaksınız ve olayın KORKUNÇ olduğunu, İNSANLIK dışı olduğunu söyleyeceksiniz.
Sizce de biraz tuhaf olmuyor mu bu durum?
Belli ki içinizde bir yerde bunun yanlış olduğunu siz de biliyorsunuz.
Belki çoktandır gözünüzün önünde çırpına çırpına can veren hayvanlar olmadığı için (mezbahalar şehir dışında taşındığından beri) kendinizi bu gerçeklikten uzakta bir yere konumlandırmışsınızdır.
Belki de insan topluluklarının medeniyet seviyesini hayvanları göz önünde katletmemenin değil de (sokaklar kan gölüne dönmüyor artık ne güzel, atık su boruları hallediyor o işi) hiç sömürmemenin olduğunu fark etmeye yaklaşmışsınızdır.
Belki de “Hak, hukuk, adalet, şiddetsizlik, eşitlik” vesaire diye konuşurken, şiddetin tabağınızdan başladığının bilincine eriyorsunuzdur belki de.
Hayırlısı.