Belki duymuşsunuzdur, bu yıl Troia Festivali içinde bulunulan mali koşullar sebebiyle yapılamayacak. Zaten çok da bir kültürel etkinliği olmayan Çanakkale için hakiki bir kayıp oldu bu karar.
Bu konu üzerine konuşurken aklıma şöyle bir öneri geldi: Mesela festivalin boyutunu değiştirsek de dışarıdan getirmek yerine sanatçıları, içimizdekilere fırsat tanısak güzel olmaz mı?
Örneğin konserler sadece Özgürlük Parkı’nda olsa ya da Yeni Kordon’da ve Halk Bahçesi’nde… Tamamen yerel sanatçılar sahne alsa.
Gündüzleri çok sıcak zaten, salt geceler ile sınırlasak etkinlikleri nasıl olur?
Bir küçük duyuru yapılır, ses sistemleri için sponsor aranır. Yapılabilir bunlar.
Elbette işçinin maaşını ödemek yerine parayı sağa sola saçmak mantıklı değil ancak festival geleneğini sürdürmek de önemli.
Hele de insanların günlük yaşamda ne kadar büyük sıkıntılarla boğuştuğu göz önüne alınırsa.
Hem Çanakkale’nin ahlâkı da öyle bir küçük festivalle bozulmaz başka illerde olduğu gibi.
Kavurucu yaz günleri için serinletici akşamlarla güzel zamanlar kazanılmış olur.
Festivaller, bienaller, sergiler asla ve asla gereksiz harcamalar değildir. Çünkü sanat zaten başlı başına insana direnme gücü verir.
Bakın, köşemin hemen yanındaki haberde Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde başlatılan bir uygulama ile ilgili bir haber okuyacaksınız. Haberin başlığı: “Sanatın İyileştirici Etkisi”. Osmanlı döneminden bu yana sanat, iyileştirici etkisiyle her zaman tıbbın yardımcısı olmuştur. Devlet Hastanesi de yeni uygulamasıyla birlikte sanatın sağaltıcı gücünü hastalarıyla buluşturuyor.
Salt bu haber bile sanatın günlük yaşamda ne kadar önemli olduğunu anlamamız için yeterli olmalı.
Umarım Belediyemiz, bu konuya bir de bu açıdan bakarak bir şeyler yapar.