Cüce Şubat ayından sonra gelecek olan Mart ayı sonunda, yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. Adı üstünde; “yerel yöneticilerimiz.” Mahalle muhtarımızı, bazı yerleşim alanları için köy muhtarını, azalarımızı, belediye meclis üyesi ile bazı yerleşim yerlerinde il genel meclis üyelerimizi ve de belediye Başkanımızı.
Nasıl bir yerel seçimdir bu. Siyasi parti liderleri sanki kendilerini seçecekmiş gibi, davranış gösteriyorlar. Toplumu gerdikçe geriyorlar. Kimse karşı taraftan oy istemiyor. Herkes kendi tabanını korumak için ortalığı gerip duruyor. Ortalık gerilsin ki oylar yine kendilerinde kalsın. Yahu düşün yakamızdan da semtimiz, kentimiz için en faydalı olacak isme oyumuzu verelim.
Eskiden böyleydi. Böyle belirlenirdi semte, kente hizmet edecek isimler. Belediye meclisine mi girecek? Bakılırdı, işinde ehil mi? Güvenilir bir isim mi? Her mahallenin bir delisi, bir de velisi vardı. Her semtin racon kesen ağır abileri vardı. Semtlinin anlaşmazlıklarında mahkeme başkanı bu abiler olur, cezayı bunlar keserdi. Kimseden de itiraz gelmezdi. Terazileri dengeli adalet dağıtırdı. İşte bu abilerden meclislere isimler belirlenip seçilirlerdi.
Yerel seçim ruhunu her geçen gün biraz daha kaybediyor. Seçmenler bu durumdan oldukça rahatsız. Semt bakkalları ruhu bırakıldı. Yerel seçimlere de AVM ruhu karıştırıldı. Halbuki semt bakkalı ayrı bir kültürdü. Kız istemeye mi gideceksiniz? Semt bakkalına oğlanın geçmişi, ailesi sorulur, sorgulanır. Paran mı bitti, bakkala yazdırabilirsin. Hastan mı var, hastaneye mi gideceksin. Semt bakkalından borç isteyebilirsin. Ya ruhumuzu çalan AVM’ler öyle mi?
Yahu biz genel seçim yapmayacağız ki. Kim bizi anlıyor, kim bize dokunuyor, kim sözünden duruyor, kim milletin hakkını gözetliyor, kim daha çok inandırıcı, bunlara bakıp bizi yönetmesini istediğimize oy vereceğiz. Zaten partililer de bu sistemi beğenmemiş olacak ki ardı ardına itirazlarını yapıyor. İstifaların arkası kesilmiyor. Böyle yerel seçim olmaz, yapılmaz. Bu ortamda seçmen de seçilecek olan da bu durumdan oldukça rahatsız.
Ha bir de anlamsız ve amaçsız bir ittifak hikayesi var. Yahu seçmen kendi partisinin dışında başka bir partinin adayını adı üstünde yerel seçimlerde destekleyebilir. Kendi partisinin adayını beğenmemiş, inanmamış olabilir. Niçin insanları yönlendirmeye çalışıyorsunuz. Seçmenin aklı yok mu da senin ittifak kurduğun birisine oy atsın. Bırakın, istediği ve inandığı isme oyunu versin.
Seçmenin kafasını karıştıran bir başka etken de ekonomik gelişmeler ve sonuçları. Kimse vaatlere, dağıtılan promosyonlara falan bakmıyor. Seçmeni sandık başına gittiğinde, ekonomi mi, adayın kimliği mi yoksa sempati duyduğu siyasi görüşe göre mi oyunu kullanacak. Kimse bunu önceden kestiremiyor.
Kısaca seçmenin aklı da, cebi de, ruhu da karmakarışık. Bir bakmışsın bu seçmen siyasi partilerin liderlerine o dillere pelesenk olmuş o Eşşek şakasını 1 Nisan şakası olarak yapıvermiş olabilir. Al sana ittifaklı yerel seçim.