Gezdiğim dikenli aşk yollarında

Gezdiğim dikenli aşk yollarında, elimden bir kırık saz geldi geçti. Kara talihimden yine bu yıl da baharı görmeden yaz geldi geçti.

Yerel seçimdi, soğuyan havaydı derken iki gündür hep bu şarkı geliyor aklıma. Her iki tarafa da uydurabilirsiniz sözleri.

Siyaset yapan çoğu insan aslında bir aşk ilişkisi yaşıyordur. Hem de epeyce tutkulusundan. Paranızı yer, arkadaşlarınızla aranızı açar, sinir sisteminizi yıpratır, kendinizi yapacağınızı asla düşünmediğiniz şeyleri yaparken bulursunuz vesaire. Kimine kalp krizi geçirtir, kimini iflasa sürükler, kimini de dile düşürür.

İlişkiyi sağlıklı şekilde yürütenler de var tabii. Onlar bir şekilde bu ilişkiden mümkün olduğunca az zarar ve hatta kâr elde ederek çıkar. Yalnız aşk ilişkilerinin tanımında yer alan aşkın kendisine âşık olma halinden ziyade, aşka dâhil olmak da bazı âşıklar tarafından hor görülebilir. Orası beni ilgilendirmez elbette. Neticede ne aşkız, ne aşığız.

Soğuyan havaya gelince, e kış bu tabii ki soğuyacak havalar da bizim kör talihten artık hakikaten ilkbahar ya da sonbahar diye iki mevsim daha olduğunu unuttuk.

Çevreye pek bir değer verdiğimiz için olsa gerek, o da bize hak ettiğimiz cevabı veriyor doğal olarak. Velhasıl baharı görmeden yaz geldi, geçti hooop diye kara kışa kavuştuk.

Gezdiğim dikenli aşk yollarında

Elimden bir kırık saz geldi geçti

Kara talihimden yine bu yılda

Baharı görmeden yaz geldi geçti

 Adını andıkça titrerim hâlâ

Var mı benim gibi aşka müptela

Muhabbet denilen püsküllü bela

Sanmayın başımdan az geldi geçti

Yazımı bu güzel şarkıya dair bir-iki küçük not vererek bitiriyorum.

Sözler Necdet Atılgan’a, beste Kadri Şençalar’a ait. Hüzzam makamındaki bu şaheseri tabii ki Hamiyet Yüceses’ten dinlemek gibi güzeli olamaz.

Selametle.