Bu gece mübarek Mevlit Kandili. Mevlit Kandili, âlemlere rahmet olarak gönderilen, Hz. Muhammed Mustafa’nın dünyaya gelişinin yıldönümüdür. Mevlit Kandili, Hz. Peygamberin insanlığa sunduğu değerleri anlayıp, hayatımızı onun yüce ahlâkıyla güzelleştireceğimiz bir tazelenme mevsimidir. Onunla gelen vahyin ışığı gönüllerimizi bir kez daha aydınlatırken, bu ışığın bütün insanlığın muhtaç olduğu manevi huzura dönüşmesini, vatanımız, milletimiz, gönül coğrafyamız ve topyekûn yeryüzü ahalisi için Mevlit Kandilinin rahmet, merhamet, barış, bereket ve selamete vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz. Hz. Âdem’den başlayarak, ilahi vahyi biz insanlara ileten, Peygamberlik silsilesinin sonuncusu olan Sevgili Peygamberimizi anlatan en güzel kavram, şüphesiz rahmet ve merhamettir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Resûl-i Ekrem’e hitaben: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” buyrulmuştur. Peygamber Efendimizin rahmet, merhamet ve adalete dayalı kuşatıcılığı, ümmetini olduğu kadar, bütün insanlığı da kapsamaktadır. Onun bize öğrettiği af, şefkat, insaf, vicdan, sabır ve hoşgörü, içimizde bir yerlerde sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilini yeniden tutuşturan ve bizi en temel halinde insanlığımıza geri çağıran bir duygu, düşünce, tutum ve davranışlar manzumesidir.
ÇAĞLAR ÜSTÜ
Bugün, tüm insanlık Peygamberin çağlar üstü örneklik ve rehberliğine her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Resûl-i Ekrem’in rehberliğini, tüm insanlığa tanıtacak olanlar da, hiç şüphesiz Müslümanlardır. Ancak üzülerek belirtelim ki bugün, Müslümanların en büyük sorunu örnekliklerini yitirmiş olmaları, Peygamberimizin getirdiği rahmet ve merhamet mesajını hakkıyla temsil edememeleridir. Bugün her türlü iman, akıl ve hikmetten uzak terör şebekelerinin, onun yüce ismini sözde bayraklarına nakşederek verdikleri zarar, İslamofobi öncülerinin asla kabul edilemez karikatürlerinin verdiği zarardan, daha az değildir. Sevgili Peygamberimizin tebliğinin her safhasında yer alan merhamet vurgusu yeniden okunmayı, üzerinde düşünülmeyi, şiddetin ve vahşetin açtığı yaralara merhem olarak sunulmayı beklemektedir. “Merhametlilerin en merhametlisi” tarafından insanlığın son ümidi olarak gönderilen Hz. Peygamber, birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet ve şefkat göstererek bütünleşme konusunda “bir vücudun organlarından farksız olan” bir toplum oluşturmakla görevlendirilmiştir. Peygamberimizi anmak bu duygu ve düşünceleri hatırlamaktan bağımsız düşünülemez. Bugün körelmeye yüz tutmuş hassasiyetler, ubudiyeti unutmuş zihinler, hırs, tamah, kibir ve güç tutkusuyla kararmış kalpler, belleğini yitirmiş, medeniyetinin değerlerini heba etmiş toplumlar onun mevlidini idrak ederek Peygamber Efendimizin örnekliği ve rehberliğiyle yeniden bir doğuşa muhtaçtır. Mevlit Kandilini tebrik ediyor, başta ülkemiz, gönül coğrafyamız ve İslâm dünyasının Mevlit Kandilini kutluyoruz.