Hediye almak, vermek hemen hemen herkesin sevdiği bir şey.
Üstelik hem alanı hem de vereni mutlu eder. Her ne kadar günümüzde maddi olarak daha yüksek edere sahip şeylerin hediye olarak verilmesi ya da alınması övünülen bir şey haline gelse de, aslolan her zaman kişiye özel olan hediye olacak. Bu bazen ayakları üşüyen sevdiğinize patik ya da çorap vermek de olabilir, kalem koleksiyonu yapan arkadaşınıza özel bir kalem hediye etmek de… Veyahut bir kuru kahveyle ya da eskiden olduğu gibi güzel bir kumaş mendille.
Neticede ödediğiniz maddi bedelden ziyade, hediyeyi seçerken vereceğiniz kişiyi düşündüğünüzü karşınızdakine hissettirebilmek.
Maddi olarak epeyce sıkıntılı olduğum dönemde hediye vermek benim için tam bir kâbustu. Ben de herkes gibi sevdiklerime dünyayı hediye etmek isterdim ancak tabii ki param olmazdı. O dönemde elimden geldiğince yardımcı olmak dışında hediye vermek için bir çözüm bulamamıştım.
Tabii ki insanlar sadece satın almıyorlar hediyeleri. Kendileri de yapıyorlar. Üstelik bence el emeği harcanmış bir hediyeden değerlisi hâlâ icat edilmedi.
Velhasıl hazır bayram da yaklaşıyorken; sevdiklerinize, onları düşündüğünüzü hissettireceğiniz hediyeler verin.
Mutluluğu küçük hediye paketleriyle dağıtalım. Üzerimizdeki olumsuz havayı, gelecek endişelerini belki on saniye için bile olsa dağıtalım.
Özellikle çocukları sevindirmeyi unutmayalım ki; hayata dair güzelliklere bir damla da olsa katkımız olsun.