Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gülpınar için kritik karar 15 gün sonra

Gülpınar Bölgesi’nde planlanan jeotermal

Gülpınar Bölgesi’nde planlanan jeotermal amaçlı sondaj arama projesi hakkında verilen ‘ÇED gerekli değildir’ raporunun iptali için 30 Haziran 2017 tarihinde bölge halkı tarafından açılan davanın kararı dün verildi. İdari mahkeme, 15 güne kadar aldığı kararı tebliğ edecek.

Ayvacık’a bağlı Gülpınar köyündeki zeytinliklerin yanına Pınarkale Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından kurulmak istenen jeotermal enerji santrali ve sondaj çalışmalarının durdurulması için bölge halkı büyük direnişler göstermişti. Alana çadır kuran köylüler, zeytinliklerine ve tarım alanlarına sahip çıkmışlardı. Bunun sonucunda da şirket çalışmaları durdurma kararı almıştı. Köylüler tarafından alanda yapılan ve günler süren protestolardan bir ay önce, 30 Haziran 2017 tarihinde Çanakkale İdare Mahkemesi’ne Gülpınar halkı tarafından “ÇED gerekli değildir” raporunun iptali için açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. İdare Mahkeme tarafından, yapılacak incelemeler sonucunda kararın 15 güne kadar tebliğ edilmesi kararlaştırıldı.

Çanakkale Adliyesi İdare Mahkemesi Duruşma Salonu’nda görülen davaya Gülpınar’dan kalkan iki otobüs ile gelen yaklaşık 40 vatandaş da katıldı. Duruşmada, STK temsileri de yer aldı. Mahkemede konuşan bazı Gülpınarlılar, bölgede gerçekleştirilen sondaj çalışmalarının ardından tarım alanlarındaki ürünlerinin kuruduğunu dile getirdi. Davacı tarafın Avukatlarından Ali Furkan Oğuz ise  3573 sayılı ‘zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkında kanun’un 20’inci maddesinin göz ardı edildiğini ifade etti.

DAVANIN AVUKATI OĞUZ; “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR 3573 SAYILI YASAYA AYKIRI”

Gazetemize açıklamada bulunan davacı Gülpınar tarafının avukatı Ali Furkan Oğuz; “ÇED gerekli değildir kararı verilmesi 3573 Sayılı yasaya açıkça aykırılık oluşturmaktadır” dedi.  Oğuz açıklamasının devamında; “Dava konusu ÇED gerekli değil kararı verilen proje sahası zeytinliklerle kaplıdır. Davaya konu sondaj projesinin “zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevî atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis” olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadan ÇED gerekli değildir kararı verilmesi 3573 Sayılı yasaya açıkça aykırılık oluşturmaktadır. Bölgede yoğun olarak zeytincilik faaliyeti yapılmakta bunun yanısıra yoğun olarak tarım faaliyeti de yapılmaktadır. Çanakkale domatesinin yaz ayında ilk önce yetiştiği yer olan Kösedere Köyü bu bölgededir. Öte yandan, Son günlerde basında da yer aldığı üzere Aydın Bölgesi’ndeki jeotermal tesislerin ve sondajların bölgeye ve tarıma verdiği zarar gözler önündedir” dedi.

“ZEYTİNLİKLERE 3 KİLOMETREYE KADAR FAALİYETTE BULUNAMAYACAĞI AÇIK İKEN…”
Oğuz açıklamasının devamında; “Proje tanıtım dosyasında birçok eksiklik ve hata bulunmaktadır. Örneğin, dosyada, bir sondaj kuyusunun son yerleşim yerine uzaklığının 700 metre olduğundan bahsedilmiştir. 700 metre oldukça yakın bir mesafedir. Ancak bundan önemlisi zeytinliklere 3 kilometreye kadar herhangi bir faaliyette bulunamayacağı açık iken proje kapsamında zeytin ağaçları kesilmiştir ve böyle bir projeye çed’e dahi gerek duymaksızın onay verilmiştir. Projenin gerçekleşmesi durumunda bölge için telafisi imkansız zararların doğacağı açıktır. Bölge, insan sağlığı, zeytinlikler ve tarım alanları derinden zarar görecektir. Böyle bir projeyi kabul etmemiz mümkün olamaz” dedi.

NALBANT; “ZEYTİNLİKLER YOK OLURSA GÜLPINAR HİÇBİR İŞE YARAMAZ”
CHP’li İl Genel Meclis Üyesi ve çevreci İDA Dayanışma Derneği’nin yönetim kurulu üyesi Hicri Nalbant ise konuyla ilgili olarak; “Gülpınar’da jeotermal sondaj kurmak istiyorlar ve bunun için sondaj yapmak gerekiyor. Sondaj yapılan alan zeytinlik bir alan. Daha önce bu alanda keşif yapıldı. Orada daha önce yapılan sondaj var. Zeytinlikler satın alınıyor, daha sonra ağaç başına verilen cezayı ödeyip zeytinlikleri yok ediyorlar. Bir tane vatandaş ‘Benim zeytinliğime kimse karışamaz’ demiş, memurlar da ‘hayır devlet karışır zeytini kesene ceza da yazar’ demiş. Yani zeytinin dışında turfanda sebzeciliğin yapıldığı çok önemli bir yer, turistik bir yer. Gülpınar, ovası, suyu, zeytinliği ve turistik özelliği bir araya gelince Gülpınar oluyor. Zeytini yok ederseniz, içinden zeytini alıp su götürürseniz, Gülpınar hiçbir işe yaramaz. Zeytinlikler çok önemli, orya bu tür tesislerin kesinlikle kurulmaması gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda orada deprem meydana geldi. Yapacağınız sondajlar ne kadar sağlam yaparsanız yapın o kadar depreme dayanmaz. Onun için burası ile ilgili dikkatli olunması gerekiyor” dedi.

Atakan Alkış

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech