Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

NEDİR BU KİN KUSMAK

Ne oldu bize? Hani

Ne oldu bize? Hani küçüğümüzü sever, büyüğümüzü sayardık. Nerde kaldı komşuluklarımız? Kapı önüne cacala serip, üstünde çiğdem çitlerdik. Karşı komşu, çayı demler, yaldız kuşaklı cam bardaklara çeker, kavanozun içinde, tepsinin ortasına koyduğu toz şekerle sohbete katkı sunardı.

Dinimizin hoşgörüsünü, hayatımıza geçirirdik. Sosyal hayatın gerdirdiği yardımlaşmayı da birbirimizin gözünün içine sokarcasına yaşamazdık. Ne kandil kutlamaları vardı, ne de Cuma mübareklemeleri. En sevdiklerimize, elektronik ortamda birer kuru mesaj çekerek kendimizi hatırlatmazdık. Yılbaşı geldiğinde kimse gavur icadı olarak algılamaz, sevdiklerine renkli, simli kartpostallar gönderirdi.

Birbirimizi sever, sayardık.

Sokaklarımızın her köşesinde bir banka ATM’si yoktu. İnsanı içini ısıtan, serinleten bedava içilen, kireçle boyanmış, çeşmelerden akan sular vardı. Mahalle fırınlarında ekmek yapılır, çocuklar, yoldan geçenler sevindirilirdi. Namaza gidildiğinde dükkanlar kapatılmaz, kapı önüne sandalye ters konularak, ibadet mesajı verilirdi. Komşu komşuya borç para verir, ne zaman ödeyeceği sorulmazdı. Faizi mi akıldan bile geçirilmezdi. Haşa.

Kimse aç açık değildi. Her evde buzdolabı, çamaşır-bulaşık makinesi yoktu. Annemizin emeği, kız kardeşimizin öğrenesi vardı. Bu gün olduğu gibi herkes gönül yorgunu değildi. Eşraf ve esnaf vardı. Devletin memuru kutsal, onu atayan siyasi irade de egolarından arınmış, Mevlana sabrı taşıyan, Yunus Emre hizmet aşkı ile tutuşan insanlardan oluşuyordu. Siyaset yapmak köşe dönmece değildi. Erdemlilikti.

Neler oldu bize? Neden birbirimize kin kusuyoruz? Niçin birbirimize düşmanız? Kim ekti bu kin, nefret tohumlarını? Türkiye Cumhuriyeti’nin Önsözünün yazıldığı bu topraklarda kutsallık nerde kaldı? Kaç ulus bu topraklara savaşmak için geldi ve kardeş olup gittiler. Şimdi biz birbirimiz ile savaşıyoruz. Bu topraklar üstünde. Yazık. Hem de çok yazık.

Nerde o eski lacivert takım elbisenin içindeki, rugan ayakkabının üstündeki beyefendiler?

Sayın Vali, Belediye Başkanı ile yan yana gelmiyor. Bırakın yan yana gelmeyi, Allah’ın selamını bile vermiyorlar kanımca. Merak ediyorum, Gestaş toplantılarını nasıl yapıyorlar? Ortak akılla çıkartılan kararlar nerde? Bizim, hepimizin seçtiği vekillerimiz, neden bu duruma düştüler? Bilen var mı? Evleri yan yana olan Sayın Başkan Gökhan ile Sayın Ömercioğlu, neyi paylaşamıyorlar? Kimler bu insanları bu hale soktu? Yazıktır, günahtır. Hepimiz aklımızı başımıza almalıyız, toplamalıyız.

Mikrofonu eline alan avazı çıktığı kadar karşısındakine bağırıyor. Birbirimizin ekmeği, gururu, kişiliği ile oynar olduk. Neler oldu bize. Neyi paylaşamıyoruz? Bu topraklar kavgayı, savaşmayı sevmez. Bu topraklar göstermelik barıştan da anlamaz. Yedi düvele kafa tutmuş insanların torunuyuz biz. Savaşmak isteyenlerle savaşır, gerekirse dünyayı yeniden dize getiririz.

Özellikle siyaset yapanlar şunu iyi bilmelidir. Çanakkale’nin “Bizim oğlan” oyu vardır. Geçmiş dönemlere baktığımızda bunu iyi görürüz. Siyaseten Çanakkale’nin gururu Cumhur Ersümer, bu oyları almıştır. Sonraları Mehmet Daniş aldı. Son seçimlerde sırasıyla Kürşat Tuna, en son seçimde de Ayhan Gider almıştır. Çanakkale halkı kavgayı sevmez. Kavga edenlere de gerekli cevabı sandıkta hep vermiştir, verir. Siz ne kadar güçlü olursanız olun. Size genel merkez ne kadar makam koltuk verirse versin. Sayın Ersümer, bir dönem seçilememiştir. Siyasi hafızaya iyi bakmak gerekir.

Kendisine mermi sıkan, düşmanına cephede su veren milletin savaştığı, topraklarda yaşıyoruz biz. Birbirimizi anlayalım. Kırmayalım. Aynı müzik eşliğinde birbirimizin çocuklarının düğününü yapacağız. Ayni caminin avlusunda birbirimizin cenazesini kaldıracağız. Bizi birbirimize düşürmek isteyenler, bu topraklara dışarıdan geldiler ve günü geldiğinde çekip gidecekler. Eski emniyet müdürlerinden Sayın Şirinterlikci’yi ve o dönemin valisini kaç kişi hatırlıyor?

Birilerinin egosunu tatmin etmek, çıkar peşinde koşmak için, yarın yüz yüze bakamayacak duruma düşmeyelim. Bu koltuklar da makamlar da gelip geçicidir.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech