YOLLAR HASTA BEN YORGUNUM

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan ile birlikte bir toplu taşıma protokolü imzaladı ve dedi ki; “Bizim amacımız tüm vatandaşlarımızı toplu taşımaya yöneltmek, trafikteki sıkışıklığı azaltmak.” dedi.

Yani, ne diyeceğimi bilemiyorum ama Allah’ınızı seviyorsanız, hepiniz binmezsiniz.

Biz bu haliyle sığamıyoruz ki! Şoförler halüsinasyon görmeye başladı arka tarafta bir cihan var sanıyorlar.

Bizde sıra bilinci zaten hiçbir çağda olmadı, otobüse binerken birbirimizin sırtından geçiyoruz.

İş giriş ve çıkış saatlerinde Ç3, ÇT3’e sağlıklı bir şekilde binmek neredeyse imkansız. Ç3 ekspres diye bir hat var ama ben pek denk gelmedim.

Bütün hatlar Atatürk Caddesi’nden geçiyor. Troya Caddesi üzerinde oturanlar üvey evlat gibi.. Ya Ç3, ÇT3…

Otobüsler hep dolu, dolu dolu… Herkes binmesin, arabası olan arabasına binsin ne olur ya!

Sonra daha iki gün önce Kepez’den gelen bir arkadaş, yani gelemeyen bir arkadaş, “Ezine’ye mi bağladılar orayı” diye sordu. Espriyi ilk anda ben de tam anlayamadım ama sonra öğrendim ki dördüncü otobüse binebilmiş Kipa’nın önünden… Bütün Kepez akşam saati n’aptınız Merkez’de?!

“Bizim Cuma’mız kutsal, Bizim Cuma’mız bayram” diye bağıran bir abi vardı! Çanakkale’ye mi geldi nedir! Cuma günleri mümkün mü, otobüse bineceğiz de bir yere gideceğiz.

Bana göre hava hoş! Ben Ağrı’ya kadar yürürüm de bizim nüfus yaşlı! Her iki binişimden bir önümde bir 65 yaş kartı ötüyor. Bu altın kentlilere yazık ya!