Nöbetçi Eczaneler
13 yaşından bu yana yorgancılık yapan 67 yaşındaki Mehmet Çakar, geçimini sevdiği meslekten sağlayan mutlu insanlardan biri… Usta saygısını hala içinde taşıyan Çakar, artık bu mesleği -oğlu da dahil olmak üzere- kimsenin merak etmediğini ve yavaş yavaş yok olduğunu gazetemize anlattı.
67 yaşındaki Mehmet Çakar 54 yıldır yorgancılık yaparak geçimini sağlıyor. Ustasından aldığı mesleği layıkıyla yerine getirdiği bunca yılda elde ettiği her şeyi ona borçlu ve minnet duygusu yıllara meydan okumuş. Emekli olduğu halde çalışmayı sürdüren Mehmet Amca, dükkanın önünde sokakta yorganlarını dikiyor.
“NESİLDEN NESİLE HAYAT BOYU KULLANILIR”
Yorgancı Mehmet Amca severek yaptığı işini ve fabrikasyon yorgan ile el yapımı arasındaki farkı şöyle anlatıyor: “13 yaşından beri bu sanatı yapıyorum. O zamandan beri bu mesleğin içindeyim. Devamlı açık havada çalışıyorum. Temiz hava. Güneşlik. Bu yorganlar özel, el yapımı. Yenilerle bunların arasında çok fark var. Sağlık açısından yenilerine göre faydalı. Daha kullanışlı. Uzun yıllar dayanabilir. Dayanıklılık bir yana temizlenip tekrar rahatlıkla kullanılır. Hayat boyu kullanılır, arkadan gelen nesle kalır.”
“GENÇLER İŞSİZ BEN BU YAŞTA SANATIMLA ÇALIŞIYORUM”
Usta-çırak ilişkisinin çok önemli olduğunu ifade eden Mehmet Amca, hala ustasına saygısını yitirmediğini gösteren şu cümleleri kullandı: “Benim ustam bin kişi içinde gelip bana vursa, düşsem kalkar elini öper geçerim. Neden? Bugün çok fazla genç boşta geziyor. Benim yaşım 67 bu sanat olmasa nasıl duracağım ben ayakta. Her şekilde sabırlı olmak lazım. Bu sanatımla kazandığım paradan Allah bin bereket versin. Çok çalışmak gerekiyor.”
“OĞLUM BİLE MERAK ETMİYOR”
Mehmet Amca, bu sanatın yavaş yavaş yok olduğunu açıklarken oğlunun bile merak etmediğini söyleyerek; “Eskiye bakınca işimizde bir duraklama var. Fabrikasyonla birlikte bizim işler iyice duruldu. Biz eskide bu işlerden çok güzel para kazandık. Zamanında çok değerliydi. Bu sanatı merak eden bile yok.Neden merak eden yok ? Sıkıcı bir meslek onlara göre. Her insan bu işi yapamaz.Bu çok güzel bir meslek ama benim oğlum bile merak etmiyor. ‘Baba, nasıl yapıyorsun bunu?’ diyip merak etmiyor. Açık konuşmak gerekirse el işleri bitti. Bizim sevdiğimiz iş. Bu sanatın ayakta durması için çırak olması lazım. Çırak da olmadığı için duraklama var.” dedi.
Yıldız Sağlam