Nöbetçi Eczaneler
Geçmişten gelen otantik eşyalar ve antika parçalar Çanakkale’de Çarşıda Troya Antik dükkanında yaşamaya devam ediyor. Hemen hemen her türlü ürünün bulunabildiği dükkanda 20 yıldır antikacılık yapan Barbaros Işıkhan genç kuşağa geçmişteki değerleri anlatıyor. Antika dükkanı müze haline gelen Işıkhan “Geçmişten geleceğe anı aktarımı yapıyoruz” vurgusunda bulundu.
Taşı toprağı kültürel miras olan Çanakkale’de dükkanlarda ve evlerde eski, antika eşyalar görmek zor değil. Geçmişin izlerinin mimarisinde, yollarında, dükkanlarında yer aldığı kentte Çarşı’da bir dükkan var ki dikkatlerden kaçmıyor. Kemalpaşa Mahallesi Kemalyeri Sokak üzerinde bulunan Troya Antik dükkanında 20 yıldır antikacılık yapan Barbaros Işıkhan(60) bulunuyor. Işıkhan’ın 1980’li yıllarda pul biriktirme merakı ile başlayan hobisi zaman içerisinde mesleğe dönüştü. 1996 senesinden günümüze kadar uzanan yolda yaşadıklarını ve mesleğini gazetemiz ile paylaşan Işıkhan bu iş bilgi ve birikim gerektirir dedi.
“2002’DEN BERİ TİCARİ OLARAK İŞİN İÇİNDEYİM”
Işıkhan, “Ben bu işe 1980’li yıllarda pul biriktirme ile başladım. Daha sonra bazı objeleri ve kağıt paraları biriktirdim. Derken iş biriktirme ile bugünlere kadar geldi. Bu işin ticaretine 1996 senesinde başladım. 1998 senesinde fazla birikim olduğu için takas yöntemini kullandım. 2002’den sonra ise tamamen ticari olarak bu işe giriştim.
“BU İŞ BİLGİ BİRİKİM GEREKTİRİR”
Bu iş bilgi birikimi gerektirir. Günümüzde bazı kişiler bu işte çok fazla paralar olduğunu zannedip yanlışlıklar yapıyorlar. İşler nihayetinde fiyasko ile sonuçlanıyor. Sahte ürünler alınıyor, kıymeti üzerinde para belirleniyor. Sonuç olarak bu işler kısa sürede batma noktasına geliyor. Bu bilgi birikimi kazanç sağlar. Bilgi olmadı mı kazancı değerlendiremezsin. Antika ürünler şu anda dükkana evlerden geliyor. Bazı ürünler ise mezatlardan temin ediliyor. Bazı eşyalarda Hollanda’dan getiriciler var onlardan el ediyorum.
“ESKİCİLİKLE ANTİKACILIK FARKLI”
Eskicilikle antikacılık arasında oldukça fark vardır. Bazı ürünlerin ömrü kısa dönemli olurken bazı ürünlerin ömrü uzun sürelidir. Uzun süreli olan ürünler ekonomik kıymetine göre ilerde daha da değerlenir. Bazıları nadirliğine göre değerlenir. Bundan 50 sene evvelki bir obje aynı zamanın diğer bir objesi ile o zamanın alım gücüne bağlı olarak günümüzde de aynı şekilde değerlenir. Nasıl ki bir arsa aldığınızda iyi bir yerde ise arazi gün geçtikçe değerlenir aynı mantık antika eşyalarda da yaşanır. Objeler içinde antika ürünler içinde bu geçerlidir.
Ürünler oldukça dikkat çekiyor. Alış verişte iyi düzeyde. Müze gibi dükkanı gelip gezenler var. Dükkana gelen genç nesle tanımadıkları ürünleri üşenmeden sıkılmadan tek tek anlatıyorum. Geçmişi geleceğe taşıyoruz.
“SATMAK İSTEMEDİĞİM ÜRÜNLER VAR”
Dükkanda hemen hemen her şey var. Satmak istemediğim objelerde mevcut. Örneğin cep saatleri ve kendime ait plak koleksiyonlarım. Madalya ve nişanları da çok fazla satmaya yanaşmıyorum. Bu ürünler evde benim koleksiyonumda yer alıyor.
En pahalı ürünlerden bir çift Osmanlı gaz lambası var. 3.500 TL civarında şu anda satıyorum. Yaklaşık 80 yaşının üzerinde bir gelin bindallısı var. Kına gecesinde giyilen otantik bindallıda 2.000 TL’nin üzerinde. Bazı plaklar var oldukça kıymetlidir. Pikap ve gramofonda bulunuyor. Plaklar yabancı ve yerli oluşuna göre fiyatları değişiyor. 10 TL’den 300 TL’ye kadar fiyatlar değişir.
“ALMAN TELEVİZYONU VAR FİYATI 5 BİN TL”
Bir televizyon var dükkanın girişinde dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. O televizyon 1950’li yıllarda Türkiye’ye giriş yapmadı. Almanya yapımı bir televizyondur. Ben televizyonu Almanya’da yaşayan işçi emeklisinden aldım. Televizyonun fiyatı oldukça pahalıdır. 5.000 TL bir fiyatı vardır bu ürünün. Antika eşyalarda fiyatlar nadirlik düzeyine ve kullanımına göre belirlenir. Bazı ürünler için kataloglar vardır. Metal para, porselen eşyalar, kağıt para gibi ürünler kataloglardan belirlenir. Bizim ülkemizde bu değerlendirmeleri yapacak ekspertizlerde pek bulunmuyor.
“ANTİKADA TEK KULVAR GEREKLİDİR”
Antika ürün alacaklara benden ufak tavsiyelerde var. Kondisyonu iyi aynı zamanda kullanılabilen ürünler alınsın. Ürün seçilirken geniş yelpaze yapılmasın. Saat biriktiren gidip de saz almasın. Bakır biriktiren ahşaptan gitmesin. Ürünler alınırken ürün öğrenilip tanınıp bilinçli olarak alınmalıdır. Bu iş bilinç ve birikim işidir. Antikada tek kalemde gidilmesi her zaman daha sağlıklıdır. Ben satıcı olarak her şeyi satmak isterim ama bu iş bu şekilde olmaz” cümlelerinde bulundu.
Tunahan Ünsal
