İnsanların kafasının içinde, yani beyninde bulunan lopların yanında keşke bir de sifon olsaydı.
Ne işe mi yarardı? Çok basit.
Çekersin, tüm kötü ve olumsuz düşünceler insan beyninden akıp giderdi.
Bu kış kıyamet günlerinde bazı insanların beyninde düşünce olacağına, dağlarda kar ol ki doğadaki dengeyi sağla…
Çanakkale’de kartlar yeniden karılmaya başlandı. Tüm siyasi partiler, İl kongrelerini tamamladığında, kimlerin elinde ne olduğunu göreceğiz.
Eldeki kartlara göre mi, yoksa blöf yaparak resti kim mi çekecek? Bakacağız.
Bir anekdot;
(İçinde Namık Kemal olan bir hikaye… Namık Kemal, fıkraları ezilmişlerin haykırışı olarak kabul edilir.)
Bir gün Türk’ü temsilen uluslar arası poker yarışmalarına üstat katılar. Malum… İngiliz, Alman, Amerikalı ve bizimkisi.
Kartlar dağıtılmış.
İngiliz’de Döper,
Alman’da Üç as
Amerikalı’da Renk varmış.
Üstatta da her karttan bir adet.
Herkes rest çekmiş.
Eller açıldığında bizimkisi parsayı toplamaya başlamış.
Karşı çıkan İngiliz, Alman ve Amerikalı’ya bizimkisi; “sizde ne var, baksanıza benim elime” demiş.
Herkes şaşkın ve suskun bakmışlar ve sormuşlar; “bu nedir?” diye…
Üstat cevap vermiş “Beş benzemez.”
Kimse ses çıkaramamış ve parsayı bizimkisi almış.
Bir el sonra Amerikalı’ya sıralı olmayan, farklı kartlar gelmiş ve rest çekmiş.
Parsayı toplarken, bizim üstat, Amerikalı’nın elini tutmuş.
“Sen ne yapıyorsun” demiş.
Amerikalı, “elimde beş benzemez var parsayı alıyorum” deyince,
Üstat, “Hop” demiş. “Pokerde oyun başından sonuna kadar bir kez Beş benzemez olur. Her elde değil” demiş.
İYİ Parti kuruldu ve Çanakkale’de teşkilatlarını oluşturdu.
İlk yapılacak yerel, genel seçimlerde bu parti de yarışa katılıyor.
Elimizdeki kartlara yeniden iyi bakalım.