KÖR AT’A!

“Kör At’a, ha göz kırpmışsın, ha baş sallamışsın. Ne fark eder ki?” Sözümüz, lafı anlamamakta ısrar edenlere… Anlatırsın, Örnek verirsin. Aklın yolu birdir dersin. Yok. Anlamaz. Hz.İsa’ya sormuşlar; “Ölüyü diriltmekten daha zor olan nedir?” anlamayana anlatmak demiş. Aynen öyle. “MHP olarak hükümete desteğimiz, terörle mücadele, dış politikada Türkiye’nin çıkarı. Bunun dışında desteğimiz yoktur” diyoruz. Amma ve lakin “Bahçeli hükümeti niye destekliyor” diye ısrarla soruyorlar. “Hangi konuda” diye sorduğumuzda ise “Her konuda” diye cevap veriyorlar. Çünkü Terörle mücadele ve dış politika, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve FETÖ ile mücadele konusunda destek verildiğini, Bal gibi biliyorlar. Başta da dedik ya! Kör At bunlar.

KARAR VERİN ARTIK

Yeni bir parti kuruldu. Vatana Millete hayırlı olsun. İl ve İlçe teşkilatlarını oluşturuyorlar. Geçen gün birine rozet takılması görüntüsü yayınlandı. Üç hilali arkalarına alıp, poz vermişler. Yahu bir karar verin artık. Yuvadan uçup gittiniz. Hala MHP’yi neden kullanıyorsunuz? Yeni Partinizin Amblemi yok mudur? Allah hayrınızı vere… Üç hilalin gölgesinde iken Sayın Bahçeli ile Türk Milliyetçiliği ideolojisi ve Ülküsünü hayata geçiremediğinizi söylediniz. Bu yüzden itiraz edip, başka partiye gittiniz. Hayırlı işler. Peki, gittiğiniz partinin ideolojisi nedir? Ülkücülük var mıdır? Türkçülük var mıdır? Partinizin tüzüğünde, eyaletten filan söz edilmiyor mu? MHP’de bulamadıklarınızı, orada bulabilecek misiniz? Her türden, her görüşten insan var. Üstelik “Gelenler, gömleklerini çıkarmasınlar” dediniz. İçinizde, Sosyalist, komünist, PKK’lı, THCKP’li var. Rahmetli Özal, 4 eğilimi bir araya getirmişti. Şimdi, sizler 34 eğilimi bir araya getirmeye çalışıyorsunuz. İki bıyık bükümü sağa. Üç evlek ilerü. Haydi, Allah rast getire.

ACICIK GÜLMECE

Huzurevinin bahçesindeki banka oturan iki ihtiyar sohbet ediyorlarmış: – Aaah ah! 83 yaşına geldim; ne elim tutuyor, ne ayağım, her tarafım ağrıyor! Sen benimle aynı yaşta değil misin?
– Evet, aynı yaştayım. – Ya sen kendini nasıl hissediyorsun?
– Yeni doğmuş bir bebek gibi! – Aaa, nasıl yani? – Kafada saç yok, ağızda diş yok, galiba az önce de altıma yaptım!

**** Bektaşi, vaaz dinlemeye gitmiş. Hoca vaazında içki içmenin bütün kötülüklerini, zararlarını sayıp dökmüş, hatta içki içenlerin Sırat köprüsünden boyunlarında dünyada içtikleri bütün içki şişeleri asılı olduğu halde geçeceklerini anlatmış. Bektaşi sormuş:
– Hocam, boyna asılan şişeler boş mu olacak, dolu mu olacak?
Hoca, incecik köprüden dolu şişelerle geçilirken dengenin kolay sağlanamayacağını düşünerek, şöyle yanıt vermiş:
– Elbette ki dolu olacak. Bektaşi sevinmiş: – Hay ağzını öpeyim hocam, desene ahrette de yaşadık!.. Sağlıcakla kalınız.