Nöbetçi Eczaneler
Vatandaşların yoğun bir biçimde kullandıkları Acil servislerde bir şeyler ters gidiyor. Dünyada Acil servis başvurusunun nüfusa göre en fazla olduğu ülke Türkiye oldu. 79 Milyon insanın yaşadığı ülkemizde istatistiklere göre Acil servislere başvuru sayısı 90 milyon olarak tespit edildi.
İyi olduğu iddia edilen sağlık sistemi vatandaşlarca sorgulanmaya devam ediyor. Polikliniklere ulaşmakta zorluk çeken hastalar Acil servislere yöneldi. Bu yönelişin istatistiksel oranları oldukça düşündürücü oldu. Türkiye, Acil servis başvurusunun nüfusa göre en fazla olduğu ülke konumunda yer aldı. İstatistiklere göre; Türkiye’nin nüfusu 79 milyon, acil başvuru sayısı 90 milyon… Acilde yaşanan hareketlilik ve yoğunluk vatandaşları yorduğu gibi acillerde hizmet kalitesini de düşürdü.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, gazetemize acil polikliniklerinin sorunlarını değerlendirdi. Erensoy Acil servisler, Acil vakalar dışında kullanılıyor vurgusunda bulundu.
“NÜFUS 79 MİLYON, ACİL BAŞVURUSU 90 MİLYON”
Erensoy, “Son yıllarda yapılan istatistiklerde dünyada acil servis başvurusunun nüfusa göre en fazla olduğu ülke Türkiye. Bunu Acil Tıp Derneği Başkanı söylüyor. ‘Nüfusunun üzerinde acil servis başvurusu olan başka bir ülke yok’ diyor. ABD’nin nüfusu 300 milyon, acil başvuru sayısı 130 milyon. İngiltere’nin nüfusu 50 milyon, acil başvuru sayısı 20 milyon. Türkiye’nin nüfusu 79 milyon acil başvuru sayısı 90 milyon. Türkiye’de nüfusun üzerinde acil servise başvuru sayısı mevcut.
Bu rakamlar ne anlama geliyor? 370 milyonun üzerinde hastane polikliniği, 100 milyonu geçen acil başvurusu! Sadece Kamu Hastaneleri Birlikleri içerisinde ele alırsak toplam başvurunun yüzde 30’u acile yapılıyor. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin ifadesiyle, ‘gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 5-8’lerde.’
“POLİKLİNİKLERE ERİŞİM SORUNUNDAN DOLAYI ACİL TERCİH EDİLİYOR”
2003 yılında uygulamaya konan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın vatandaş nezdinde memnuniyet yaratan ana noktasının hizmete erişimi kolaylaştırmak olduğu yaygın kabul gören bir tezdir. Peki bu sonuçlar bize neyi gösteriyor, daha çok hastalandığımızı ve acil vakalarımızın daha çok olduğunu mu, hastanelerin diğer polikliniklerine erişim sorunu yaşadığımız için acil poliklinikleri tercih ettiğimizi mi? Yukarıdaki istatistik verileri, diğer polikliniklere erişimin sıkıntılı olduğunu göstermiyor, çünkü acil poliklinik sayıları ne kadar dehşet bir sayıdaysa hastane poliklinik sayıları da hemen onun peşinden geliyor. Zaten Sağlıkta Dönüşüm Programı da hastanın hastaneye ve doktora erişimini kolaylaştırdığı için övülmüyor mu?
“ACİL SERVİSLER ACİL VAKALAR DIŞINDA KULLANILIYOR”
Bu sonuçlarla şunu iddia edebilir miyiz? Acil servisler acil vakalar dışında kullanılarak suiistimal edilmektedir ve bu durum gerçekten acil olan vakaların tıbbi müdahalesini etkilemektedir.
Ve yine iddia edebilir miyiz, acil çalışanları böyle bir hasta yükü altında yani daha açık ifade edersek acil olmayan ancak acil polikliniğe başvuran, acil olduklarını ifade eden ve bu yüzden öncelik talep eden hastaların sayısı ve tavırları karşısında ezilmekte ve tükenme sendromu yaşamaktadırlar. Burada yine Acil Tıp Derneği başkanının sözlerine bakalım:
“ACİLİN SUİSTİMALİ KÖTÜ HİZMETE NEDEN OLUYOR”
“Aynı birim zamanda çok daha fazla hastanın acil servise başvurması nedeniyle hastaya ayrılan zaman azalıyor. Bu kadar çok sayıda acil servis suistimali ve kötüye kullanılması, aslında oradan hizmet alan hastaların daha kötü hizmet almalarına neden oluyor. Acil tıp uzmanlığının en geliştiği ülkelerden ABD, Kanada, Yeni Zelanda’da gerçekten acil olmayan bir hastanın hekim tarafından görülme süresi, ortalama 4 ile 6 saattir. O ülkelerde günlük acil servise başvuran hasta sayısı 200-250’dir. İstanbul ve Ankara’daki hastanelere ise günde bin 500-2 bin hasta geliyor. Hastaların acil serviste hekim tarafından görülme süresi de 15 dakikadır. Bu, Türkiye’de aslında bakım hizmetinin tam olarak yerine getirilemediğini, hastaya hızlıca, sıra bitsin mantığıyla bakıldığını gösteriyor. Bu da ister istemez kötü sonuçlara yol açıyor” açıklamalarında bulundu.
Tunahan Ünsal
