Dün sabah saat 9.15.
Emeklilik talibimi vermek üzere Barbaros Mahallesi’nden bindiğim belediye otobüsü ile Kepez’e gidiyorum.
Otobüs dolu, ayaktayım….
Yandan bir el dokunuyor bana ve ‘buyur amca buraya otur’ diyor.
Genç bir kız bana yer veriyor amca diyerek…
Eyvallah…
Kabul yaşlandık…
Oturduğum koltuğun hemen arkasında bir muhabbet dönüyor güven duygusu üzerine…
Meslek gereği kulak misafiri oluyorum otomatik olarak…
Orta yaşlarda iki kişi, muhtemelen işçi asgari ücret üzerine sohbet ediyor.
Biri diğerine “yılbaşından sonra asgari ücret 1500 lira olacakmış net olarak” diyor.
Diğeri soruyor.
“Kim söyledi”.
“Gazeteden okudum”
“Ben gazetelerin yazdığına güvenmem”
“Öyle deme bu haberi Sabah Gazetesi yazdı. Hükümetin gazetesi o ne derse doğru çıkıyor”
“Olsun ben haberlerde duymadan inanmam”
“Hangi TV kanalının haberlerinde?”
“Tabii ki TRT’nin haberlerinde…”
“Yaaa o da hükümetten yana”
Bu muhabbet böyle uzayıp gidiyor…
“Asgari ücret 1500 lira net olacak mı?” sorusuna Kepez yolculuğu içinde cevap bulunamayacak sanki diye düşünüp tebessüm ederken yanımda oturan vatandaş günün sözünü söylüyor arkasındaki yolculara dönerek.
“O gazeteye, o TV kanalına da güvenme . Tek güveneceğin gazete Resmi Gazete”
Film gibi…
Bu muhabbeti alkışlayacağım geldi inanın ama ‘emekli olamadan sıyırdı’ derler diye vazgeçtim…