Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DÜDÜK ÇALANLAR

Bir gün Nasrettin Hoca

Bir gün Nasrettin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını almışlar. Hepsi birer düdük ısmarlamış, ama para veren olmamış.

Hoca çocukların tümüne olumlu cevap vermiş:

– Peki, olur…

Çocuklardan yalnız biri, elinde para olduğu halde, Hoca’ya şunları söylemiş:

– Şu parayla bana bir düdük getirir misin ?

Hoca akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen çocuklar hemen Hoca’nın etrafını sararak düdüklerini istemişler.

Nasrettin Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış.

Ötekileri bağırmaya başlamışlar:

– Ya bizim düdükler nerede ?

Hoca’nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş:

– Parayı veren düdüğü çalar.

Bu fıkrayı bilmeyen yok gibidir.

‘Şimdi nereden çıktı bunu yazmak?’ diyebilirsiniz…

Hiiççç içimden geldi…

Aslında bu fıkradan çıkarılacak ders parayı sadece verenin düdüğü çalacağı yönünde mi?

Ben şöyle düşünüyorum.

“Düdük çalanın parası vardır. Çünkü düdüğün parasını vermiştir”

“Başkası parayı verip ona düdük almıştır O da düdük çalıyordur”

“Parası olduğu için düdük çalmayı çok seviyordur” gibi gibi…

Önemli olan; çalınan düdüğün ne derece inandırıcı olduğudur.

“Düdük çaldı maç başladı”.

“Son düdük çaldı maç bitti”.

“Düdük çaldı toplan”.

“Düdük çaldı koğuşa gir”.

“Düdük çaldı dağıl”

Peki; kim O’na ‘düdük çal’ diyor?

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech