Ayvacık ilçesine bağlı köylerde doğal boya yöntemi kullanılarak el ile dokunan halılar, solmama konusunda 100 yıl garantili olarak satılıyor.
Ayvacık adını halıları ile duyurmuştur. Zengin bir tarihe sahne olan bu bölge, etnolojik ve sanatsal bakımdan da zengindir. Yöreye daha önce yerleşen Türkmen aşiretlerinin kültürü ile sonradan gelen Manav, Pomak, Bulgar, Çerkez, Yörük, Tahtacı, Çepni, Alevi, Samanların kültürel özellikleri ve zenginliği harmanlanınca, Çanakkale’nin bugünkü sosyal ve kültürel çatısı ortaya çıkmıştır.
Geleneksel El Dokumacılığı, yöre halkının Troya’dan beri en köklü geleneğidir. Ayvacık’ta ve köylerindeki evler dolaşıldığında, çoğu evde tezgah (halı, kilim, dokuma) olduğu görülür. Bu tezgahlar her zaman kullanılmasa da , her an el altındadır.
Halı ve kilim, yöredeki geleneksel dokumaların başında gelmektedir. Çarpana, sili (zili), aba, keçe, şayak, ipek, keten ve pamuk iplikle dokunan Adances gibi dokuma çeşitleri yörede dokunur.
Tarihte halıcılık
Çanakkale yöresinde halıcılık 15. Yüzyıldan beri yaygın olarak yapılmaktadır. Selçuklu Dönemi’nde Batı Anadolu’ya yerleşen Yörük ve Türkmenler, Selçuklu sonrası Antik kazdağı yöresinde yoğunluk kazanmışlardır. Beylikler döneminde Karesi ve Saruhanoğulları Beylikleri yönetiminde kalmış Çanakkale yöresi, Bektaşilik inancındadır. 1353 yılından itibarın Osmanlı Devleti’nin önemli yörelerinden biri olmuştur.
Yörede Bektaşilik inancıyla birlikte Şaman inancının izleri de Yörük ve Türkmenler arasında günümüze kadar devam ettiği görülür. İmparatorluk döneminden beri yöre camilerinde biriken pek çok halı ve kilim, Cumhuriyet döneminde vakıflar tarafından toplanmıştır.
Nasıl Dokunur
Yörede koyunlar iki kez kırkılır. İlki Mayıs -Haziran arasında, ikincisi de Eylül ortalarından Ekim başlarına kadardır. İlk kırkılana “Kış Yapağısını’nın elyaf boyu 13-15 cm iken Yaz Günü’nün elyaf boyu sadece 6-7 cm gelmektedir. Bu yüzden elyaf boyu daha uzun olan kış yapağısı halılarda kullanılmaktadır.
Ayvacık Halıları genellikle Astar Tezgahlarda dokunur. Bu tezgahlargöçebe kültürünün izlerini taşımaktadır. Yörede kış yapağısıkullanılmaktadır. Ama üretime aynı kalitede yapağı bulmak yeterliolmadığı için, Konya’dan getirtmektedir. Vakfın aldığı yapağılaryıkanmış ve taranmış durumdadır.
Halı dokuyucular aldıkları ham madde halindeki yapağıyı ellerindebükerler, ılmelik iplikleri, özgülükleri ve atkı ipliklerini çıkrıktaeğirip bükerler. Bükülen iplikler boyahaneye getirilerek boyacıtarafından önce mordanlanır. Mordan, boyama işleminde kullanılanyardımcı maddelerdir. Mordanlar boyayı tespit eder ve yeni renktonlarının oluşmasını sağlar. Siyahlar dışında mordanlanan kelep (çile)halindeki iplikler bitkisel boyar maddelerle boyanır. Siyah rengeboyanacak iplikler ise önce boyanır, daha sonra mordanlanır. Ayrıcamaviler için doğala eş değerde indigo kullanılır.
Ayvacık vakıf halılarının renkleri (mavi hariç) kırmızı kök, papatya,muhabbet çiçeği mazı kopağı, meşe palamudu gibi yörede bulunanbitkilerden gelmektedir. Sadece mavi renk ithal olarak Almanya’dangelen indigodan boyanmaktadır. Boyanan iplikler üyeye dokuyacağı halıdeseni ile birlikte verilir.
Ayvacık Vakıf halılarının desenleri geometrik ve sembolize edilmiş geleneksel motiflerden oluşmuştur. Motifler sonsuza uzanan tarzdaki kompozisyonlarla yerleştirilmiştir.
Motiflerin yöresel adları, kendileri kadar ilginçtir. Tumali, Sarıbaş, Yeşjlbacak, Bostan Elek, Kızıllı, Çarklı Elek, Baratlı, Karabudak, Dokuz Çiçek, Altıntabak, Türkmengülü (Kadıya Bok Yediren, Kurttabanı, Burmalı), Eli belinde (Boynuzlu), Üzümlü – Lambalı, Elmalı Su Halısı (Tetra), Yıldızlı (Çakmaklı) Okulu (Kızıllı, Avunya Halısı), Hayat Ağcı (Sıralı Sırana), Cami Halısı, Oniki Çiçek, Kozaklı, Türkmen aynalı Sekizgen Madalyonu gibi isimleri bulunmaktadır.
Çok eskiden Çanakkale yöresinde dokunmuş halılar, Bergama’da toplanıp İzmir Limanı’ndan ihraç edildiği için, bu halılar Bergama halı Ailesi’ne dahildir. Pek çok motif benzerliği olduğu halde Çanakkale Ayvacık Halıları kompozisyon, desen ve renk uyumu yönünden özgündür. Dokuyucular arasında “bordur” ve “ince bordür” öz Türkçe sözcüklerle kullanılır. “Bordür”e “Su”, “ince bordür”e ise “ince su” adı verilmiştir.
(Kaynak: www.ayvacik.biz )