Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Karabiga Beldesi’nde Cenal Termik Santralinin bacası, ‘deneme’ diye tütmeye başlamış.
Mavi bayraklı plajı olan, antik kent varmış yokmuş dinlemeden imzayı atanlar Karabiga’yı adı gibi karartacak.
Marmara Denizi’nin kirlenmemiş son kıyılarında tonlarca kömür taşınacak da yakılacak burada. Külü hemen arkada oydukları tepenin içinde saklanacak. Gökte hep bi kara duman olacak.
Cenal’in inşaatıyla bile mahvettiği koyun hemen yanında uzanan, müthiş doğasıyla hala göz alan koyda Filiz Kirazlıdere ve Sarıkaya Karaburun Termik Santrallerinin yazışmaları son hız devam ediyor.
Onlar da açılırsa ne olacak?
“Çanakkale’nin termik turizmi hayırlı olsun” demekten başka çare kalıyor mu?
Yüz binlerce metrekarelik orman yok edilecek termik santrallerin inşaatı ve kül depolama alanları için! Yaşam alanlarının, fok mağaralarının, antik kentin, yıllardır yüzdükleri denizin hemen dibinde yükselen baca karşısında direnişleri, sesleri, verdikleri hukuk mücadelesi kırılan ya da fabrika açılsa da işe girsek, gelir olsa diye bekleyen Karabiga halkı, geri dönümsüz bir değişimin ortasında. Santral faaliyete geçmeden gözün gördüğü bu talan yeni santrallerle ikiye üçe katlanacak.
Ya sonra?
Karabiga’da kanser vakaları, hava kirliliği gibi başlıklar atacağız tüm bunları anlatırken… Karabiga’da tüten duman hepimizin boğazını yakacak, külü rüzgarla havamıza karışacak, üzerimize bulaşacak.
Gökte hep kara bir duman olacak…
Karabiga kararacak…
Geçmiş olsun Çanakkale…