Lâpseki İlçesinin Şahinli ve Kocabaşlar Köyü’nde yapılması planlanan Taş Ocağı ve Altın Madenlerine karşı basın açıklaması sırasında köylünün yüzde 60’ından fazlasının Altın Madeninde çalıştığını söyleyen vatandaşa Çanakkale Çevre Platformu üyeleri tepki gösterdi.
Lâpseki İlçesinin Şahinli ve Kocabaşlar köylerine çok yakın mesafede bulunan Taş Ocağı ve Altın Madenlerini protesto etmek ve çalışmaların durması adına önceki gün saat 12.30’da Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odasında bir basın açıklaması yapıldı. Maden ve Ocaklardan etkilenen Şahinli ve Kocabaşlar köylerinden vatandaşların katıldığı toplantıda açıklama Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Türker Savaş tarafından okundu. Açıklamadan sonra söz isteyen köylülerden Süleyman Ondal şunları söyledi: “Biz Muhtarlık olarak 203 tane imza topladık. Biz köy olarak Taş ocağını istemiyoruz. Bu konuda başarılı olabilir miyiz bilmiyoruz ama kararlıyız.”
Yine Şahinli Köyü’nden Mustafa Torun ise: “Köyümüze çok yakın mesafede yapılan Taş Ocağı yüzünden 15 tane ev ağır hasarlı ve oturulamaz durumda. Biz ilgili birimlere başvurduk ama gerekli cevabı alamadık. Kırma ve eleme makinelerini istemiyoruz. Dinamit patlattıkları için her an tetikteyiz” dedi.
Şahinli Köyü Muhtarı Davut Şahin söz alarak: “İnsanların mağduriyetlerinin giderilmesi adına hiçbir şey yapılmıyor. Taş Ocağı Köyümüze 500 metre mesafede. Bu kadar yakın mesafeye Taş Ocağı için izin verilmesini de anlayamıyoruz. Kırma ve eleme çalışmalarında ortaya çok fazla toz çıkıyor. Biz bu ocakların durdurulmasını istiyoruz. Şu anda su mağduriyetimiz de var. Sular bulanık akıyor. İçilecek gibi değil” dedi.
“ALTIN MADENİ ALEYHİNDE KONUŞULMASIN”
Şahinli Köyü’nden Bircan Efeoğlu tartışmanın fitilini ateşleyecek bir konuşma yaparak şunları dile getirdi: “Biz buraya Taş Ocaklarının yarattığı sorunu konuşmak için geldik. Taş Ocaklarının çalışmasını istemiyoruz ama Şahinli Köyünde 8 yıldır maden çalışıyor. Köyün yüzde 60’ı bu madenden geçimini sağlıyor. O yüzden maden hakkında konuşulmasını istemiyoruz. Maden aleyhine konuşmalar olduğu için müdahale etmek istedim.”
“ASIL TEHLİKE SONRADAN GELECEK”
Bu konuşmanın üzerine söz isteyen Çanakkale Çevre Platformu Üyesi Hicri Nalbant, bölgede yaşanan hayvan ölümlerine de dikkat çekerek şunları kaydetti: “Kocabaşlar Köyünde 3 tane inek öldü. Ben adım gibi biliyorum ki bu hayvan ölümleri sondaj kaynaklı. Sondajda Bentolit ve Polimer kullanılıyor. Bu durumda yer altı suları kirlenirken bu suları içen hayvanlar da ölüyor. Bu böyle devam ederse çocuklarımız zehirlenip ölebilir. 250 bin ton kapasiteli Taş Ocağına karşı çıkıyoruz ama 8 milyon ton kapasiteli Altın işletmesi yapılacak. Bu 8 milyon tonun 100 milyon tona çıkması söz konusu. Yani büyük bir felaket bizi bekliyor. Lâpseki Belediyesi, ilçede yaşayan halkın kullanması ve içmesi gereken suyu maden şirketine kiraya veriyor. Başta Çanakkale Valiliği ve İl Özel İdare olmak üzere özellikle Lâpseki Belediyesi suçludur. Bundan sonra yaşanacak bütün olumsuzlukların sorumluluğu onlardadır. Görüyorum madenciler tembih ederek madenin aleyhinde konuşmayın demişler. Arkadaşlarda samimi saf niyetleriyle bunu açıkladılar. 250 bin ton kapasiteli Taş Ocağının aleyhinde konuşacağız da 8 milyon ton kapasiteli altın madeni aleyhinde konuşmayacak mıyız?”
Engin Ören