Nöbetçi Eczaneler
Doğaya Yeniden Can Veren Kadın
40 yaşındaki 3 çocuk annesi, ev hanımı Aybüke Koçin doğadan topladığı malzemelerle ürettiği takılarını satışa sunuyor. Koçin tasarladığı takılarda, zeytin çekirdeğinden nar kabuğuna patlıcandan zencefile kadar birçok doğal malzeme kullanıyor.
Önceki yıllarda Antalya’da yaşayan daha sonra ise Çanakkale’ye taşınan Koçin bu işe başlama hikayesini ise şöyle hallediyor: “Akdeniz Üniversitesi’nde otururken kafamı kaldırdım, baktım asmalara. O kadar güzel şekilleri vardı ki bana ilham oldular. Metal ve plastik takıları kullanmayı hiç sevmiyorum. Ben kendim için yapmaya başlamıştım sonra bir baktım iki dükkan açacak kadar takı yapmışım. Evde her yer bu takılarla dolu. Eşimin ısrarlarıyla onun balıkçı dükkanında bu tezgahta yaklaşık 1 yıl önce satmaya başladım. 5 yıla yakın bir süredir ise zaten takıları yapıyorum. Doğayı çok seviyorum. Yürüyüşe bile gitsem mutlaka bir şeyler topluyorum. Hiçbir şeyi ziyan etmemeye çalışıyorum. Soyduğum biberin bile kapaklarını atmayıp kullanıyorum.”
Patlıcan, kabak, zeytin çekirdeği, nar, zeytin, kozalak, ağaç kabuğu, kuşburnu, yaprak, enginar yaprakları, zencefil ve kelebek kozasından bile takı üreten Koçin, görenlerin kendisine ‘Siz gerçek misiniz?’ diye sorduklarını söylüyor. Gittiği her yerden topladığı bu malzemeleri kolye, küpe, bileklik ve dolap süsü haline getirerek aynı zamanda geri dönüştürüyor.
Şehir dışından gelenlerin ürünlere daha çok ilgi gösterdiğini belirten Koçin, önümüzdeki yaz Bozcaada’ya giderek satış yapmayı planlıyor. Koçin için bu işin en güzel yanının ona terapi gibi geldiğini söyleyerek şu sözleri söylüyor: “Meraklısı ve sanat seven insanlar çok fazla ilgi gösteriyor. Yoldan geçen insanlar bunun çok kolay yapıldığını sanıyor ama aslında öyle değil. Malzemeleri 80 derecede 2 gün kurutuyorum mesela böceklenmemesi için. Özel spreyler kullanıyorum. En yüksek fiyatlı ürünüm ise 25 TL’den alıcı buluyor. Oldukça uygun bir fiyat. Bunu müşterilerden bile duyuyorum Bu benim için terapiden de öte bir hobi. En iyi yanı da hiçbir şeyin ziyan olmaması. Ben bunu yapmazsam ölürüm. Para vermeden dünyanın en güzel malzemelerine ben sahip oluyorum.”
Yıldız Sağlam
