Nöbetçi Eczaneler
Yerel Tohumlar Yeniden Filizleniyor
“Tohum Sandığı” projesinin açılış töreninde konuşma yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, yerel tohumların önemine değinerek “Yöremizin tohumlarını kaybolmadan koruma altına alalım” dedi.
Çanakkale Belediyesi tarafından yerel tohumların korunması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacı ile başlatılan ve dün açılışı gerçekleştirilen ‘Tohum Sandığı’ projesi hayata geçti. Yerel tohumların depolanarak, hibrit tohumlara karşı yerel tohumları teşvik etmek amacı ile Çanakkale Belediyesi tarafından hataya geçirilen “Tohum Sandığı” tarihi Emili Vitalis binasında hizmet verecek. Açılış töreninde konuşan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, yerel tohumların önemine vurgu yaparak; “Bizim yörenin tohumlarını kaybolmadan, yok olmadan muhafaza altına alalım, bunları üretelim, buralarda üremesini sağlayalım. Bu süreç içerisinde bilime de bir alt yapı sağlamış oluruz. En azından biz de buralarda yetiştirip, yayılmasını sağlayabiliriz” dedi.
Törene CHP Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Törende açılış konuşmasını yapan Çanakkale Belediyesi Park Bahçeler Müdürü Göksel Koyuncu, proje ile ilgili bilgiler verdi. Projeye tohum katkısında bulunanlara plaket takdim edildi.
Törende konuşan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, yerel tohumların önemine vurgu yaptı. Başkan Gökhan; “Tarım, bu ülkenin en önemli kaynaklarından biri olmasına rağmen, en çok ihmal edilmiş olan kesimlerden bir tanesi. Her yıl, Belçika büyüklüğündeki toprağımızı ekemiyoruz. Tarımdan uzaklaşıyoruz, toprağımızın kirlenmesine engel olamıyoruz. Tohumlarımızı geliştiremiyoruz. İthal tohumlar, GDO’lu ürünler ya da hibrit tohumlara mahkum olmuş durumdayız. Tabi onlar da kendi hastalıklarını da getiriyor. Bu sefer de kendi hastalıkları ile uğraşıyoruz. Bir örnek verelim, Çanakkale domatesi… Hibrit tohum geldi, ama tuta ile beraber geldi. Şimdi tuta ile mücadele ediyoruz. Yarın başka bir üründe aynı sorunu yaşıyoruz. Yerel tohum ne bu yörenin şartına kendini yıllar, yüzyıllar boyu oluşturmuş, bu yörenin kendi iklim şartlarının oluşturduğu bir sürece girmiş ve bu yörenin en önemli tohumu, ürünü olmuş. Bizim de bunu yaratmamız gerekir. Tabi bu bilim adamlarımızın yapacağı bir iş, bizim işimiz değil, ama biz en azından bizim yörenin tohumlarını kaybolmadan, yok olmadan muhafaza altına alalım, bunları üretelim, buralarda üremesini sağlayalım.Tarımın önemini aklımıza koymamız lazım. Özelikle herkesin katkılarını bekliyoruz. Elinde yerel tohumlar olan arkadaşlar varsa getirsinler. Biz de alalım, büyütelim, yetiştirelim ve yayalım” dedi.
Dilek Akşen
