O HALDE
Bir yanda referandum sonrasındaki değişim, diğer yanda FETÖ operasyonları ve büyük operasyon hazırlığı, Çanakkale yerelinde ‘rant’ kavgası, termik, yerli-ithal kömür değerlendirmeleri, 1 Mayıs’ın ardından yorumlar tümü OHAL kapsamında…
OHAL yasakları belli. Uygulamalar belli, yaptırımlar belli…
Siz bu şartlar altında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü beyanatlarla kutlarsınız doğal olarak. Yapılacak bir şey var mı? Sözde ve özde konusundan anlatımların farkı da okurun dikkatli olmasıyla anca ortaya çıkar.
Belediye Meclis toplantısından tutunda, çevre örgütlerinin anlatımına kadar tam metin olarak haberi vermek, verebilmek zor iş.
Çanakkale’de OHAL uygulamasında kapanan gazete olmadı ama ‘olmayacak’ anlamına da gelmiyor.
Matbaacısından, grafikerine, muhabirinden gazete dağıtıcısına kadar olar emek zincirini düşündüğünüz de meslek tabiri ile ‘altın makas’ devreye girer.
İfadeler yumuşatılır, resmi çizilen kişiye ‘birini tanımladı’ denir ve haber bitirilir.
Görsel medyada ise gazetelere göre biraz daha esneklik vardır. Verirsiniz kasedi yayına kişi ne dediyse izleyici seyreder.
“İzleyici” kaldı mı? Hangi kanal seyrediliyor? gibi sorular karşınıza çıkar bu kez de…
O halde ne yapmalı?
Soru bu…
Emin olun cevabını gazete patronları bulamaz…