SALLANIYORUZ
Bahar geldi, ağaçlar çiçek açtı, doğa yeşillendi, kuzular ‘meee’ dedi vesaire vesaire… Bu arada kurtlar da boş durmadı, ayılar kış uykusundan uyandı, tilkiler tavuk kümeslerinin yerlerinin krokisini çıkarıp konseye sundu.
Doğa ve hayvanlar aleminde durum bu.
Ülkemin insanları ise doğa sevgisi haklarını saklı tutarak gündelik telaşları içinde ‘çalış-kazan’ ilkesi ile ömür törpülemeye devam ediyor. Çalış kira öde, çalış okul parası yatır, çalış gıda al beslen vesaire vesaire…
Uzun süre aynı hengamenin içinde olanlar yozlaşmayı gördüklerinden kentten köye göç etmenin yollarını arıyor benim gibi.. Deniz kıyısında küçük bir ev, biraz soğan, sarımsak, marul, domates dikecek bahçe, bir küçük sandal ve bahçede kiraz ağaçları.
Hayal mi?
İdeal mi?
Bilemiyorum…
İster doğadan insan alemine, isterseniz insan aleminden doğaya bakın nasıl sallandığımızı bütün çıplaklığı ile görürsünüz.
Referandum süreci geçti, tartışmalar bitmedi. Sokaklar hareketlendi, siyaset ‘hizmet’ yönünden kilitlendi. Her yer toz-duman. Ekonomiye işsizlik üzerinden mi bakarsınız yoksa pazarda bir file kaça doluyor hesabı mı yaparsınız size kalmış. Dolar, altın konusu dar gelirlinin sadece haberlerde duyduğu iki farklı yatırım aracı zaten.
Asgari ücretli sallanıyor…
İlkokula giden çocuklarımız el yazısından düz yazıya geçiş kararı alınmasıyla sallanıyor…
İş dünyası belirsiz ekonomiye ayak uyduramıyor ve sallanıyor…
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi mültecilerle uğraşmaktan çekmedi, üst üste gelen depremlerden çektiği kadar. Halka el uzatıldı, kredi kaynakları açıldı ve hayvan bağışı bile yapıldı ama kimse Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Doğan Perinçek’in önerisine ‘haydi hep beraber’ demedi.
Perinçek, sallanan binaları onarmayı teklif etmiş ve bizzat öğrencileri ile birlikte bu kapsamlı işte gönüllü olarak yer alacağını açıklamıştı.
Çağrı yapılan ilgili kurumlardan cevap gelmediği gibi ‘sallanmaya’ devam ettiğimiz gerçeği de görülmezden geliniyor.
Sallana, sallana yaşamaya devam ettiğimiz günlerde ‘alışırsınız-alışmayız’ sözleri arasında nereye, nasıl yelken açacağımız da belirsiz.
Kentten köye dönecekler hariç…
Saygılarımla