KIZ MI, OĞLAN MI?
Kız çocuklarının giydiği delikli pantolonların, deliklerinin büyüdüğünü yazmıştık. Havalar ısınınca delikler ortaya çıktı. Ancak, bugünkü konumuz bu değil. ‘Kızları yazıyorsunuz da, erkekleri niye yazmıyorsunuz?’ Denilmesin diye, bugün Erkekleri yazacağız. Efendim artık erkekler de uzun saç bırakıyor. Arkadan baktığınızda Kız mıdır? Erkek midir?Karar veremiyorsunuz. Moda mıdır nedir? Bilemedik. Çünkü hayli çoğaldı. Bir de topuz yapmazlar mı? Bize göre yakışıksız. Ama Allah var. Bazı çocuklara da yakışıyor! Herhalde bu kardeşlerimiz özlerine dönmüşler. Malum eski Türklerde Uzun saç vardı. Hatta topuz bile yapılıyormuş. Ne yapsınlar yani? Atalarının izinden gitmesinler mi? Gitsinler. Bize göre sıkıntı yok. Lakin, cinsiyet ayırmada problem yaşıyoruz. Düşünün. Ön tarafta bir çocuk var. Uzun saçlı. Müsaade isteyeceksiniz. Saç uzun olunca, “Kızım biraz yana çekilir misiniz?” diyorsunuz… Çocuk hışımla dönüyor. Bir de ne görüyorsunuz, erkek! Bir de tokat aşk ettiyor mu? Al başına belayı. Erkeklerde, küpe modası zaten yıllardır var. Şimdi yeni moda olarak burun, dudak halkası da kullanıyorlar. Dövmeye gelince almış başını gidiyor. Maazallah. Babamız sağ olsaydı, biz de uzun saç bıraksaydık, eve sokmazdı inanın. “Ulan. Papaz gibi olmuşsun. Git saçını kestir” derdi. Bizler gençliğimizde böyle bir şey yapmadık, yapamazdık da… Bir tek Favorilerimizi uzatırdık. Bir de İspanyol paça giyerdik. Biriyatini de unutmamak lazım. Hepsi buydu. Anlayacağınız, kim erkek, kim dişi ayırmakta zorlanıyoruz. Aslında saç uzatmak zor zanaat. Yahu, bunun her gün yıkanması var. Şampuanı var. Bakımı var. Kız zannedip sapıklarca tacize uğrama riski var. Anlayacağınız, var oğlu var. Ama, biz illa da saçımız uzatacağız derseniz, uzatın deriz. Canınız sağ olsun. Kime ne zararı var ki? Sonuçta, “Oğlan bizim kız bizim. Çatlasın Kaynanası”
GÜLELİM
Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde okuyan bir öğrenci, işi dalgacılığa vurmuş. Dersin dışında her konuyla ilgiliymiş. Yılsonu yaklaşırken kötüye giden dersleri düzeltemeyeceğini görmüş. Üniversiteden atılacağı kesin gibiymiş. Ankara’dan annesine telefon etmiş: – Anneciğim, okuldan atılacak gibiyim, babamı hazırla. Annesi cevap vermiş: – Baban zaten hazır. Sen kendini hazırla!.****. Temel, böcekler üzerinde araştırmalar yapıyormuş ve araştırma sonucunu da bir rapora yazıyormuş. Yakaladığı pireyi mikroskopla inceleyen Temel, bir komutan edasıyla emir vermeye başlamış: – Hopla diyorum sana!.. Pire hoplamış. – Zıpla diyorum sana!.. Pire zıplamış. Temel, pirenin ayaklarını tek tek kopardıktan sonra, yine emir vermeye başlamış: – Hopla diyorum sana!.. Pirede çıt yok. – Zıpla diyorum sana!.. Pirede tık yok. Temel araştırma sonucunu yazmış: Ayakları olmayan pirenin, kulakları duymuyor. Sağlıcakla kalınız.