SANA NE YAHU!
Koca Yusuf ne oldi? Niye Celallendiniz, diyeceksiniz. Anlatalım. Nasrettin hoca ile bir arkadaşı kahvenin önünde oturuyormuş. O sırada karşıdan bir âdemoğlu, elinde bir tepsi baklava ile geçiyormuş. Hocanın arkadaşı, “Hoca bak. Adam elinde bir tepsi baklava ile gidiyor” demiş. Hoca da, “Bana ne?” diye cevap vermiş. Arkadaşı durmamış. Devam etmiş. “Ama hoca sizin eve gidiyor” deyince, Hoca Nasrettin kızmış, “O zaman sana ne” demiş. İşte böyle dostlar. Ne yazık ki, üstümüze vazife olmayan işlere karışıyoruz. Argo tabir ile her şeye maydanoz oluyoruz. Anadolu Hastanesi’nin önünde, Halk Otobüsüne bindik. Orta kapının yanındaki boş yere oturduk. Öteki durakta bir amca bindi. Ayağa kalkıp yer vererek, cam tarafına oturttuk. Amca, oturur oturmaz, “İsterseniz biraz daha öteye gideyim” diyerek alaycı bir tebessümle konuştu. Tanımayız etmeyiz. İlk defa görüyoruz. Daha ötesi yok ki? Cam sonuçta… Nereye gideceksin? “Gerek yok” dedik. “Böyle rahatız” diye de ilave ettik. Amca durmuyor ki!. “Bu kiloları çabuk at. Az ye” demez mi? Hoppala… İyi yere dükkân açtık. “Baba siz doktor musunuz?” diye sorduk. “Yok” dedi. Ama benim oğlum Başhekim. Haydaaa… Demek ki oğlundan birazcık hekimlik bulaşmış. Aldık sazı elimize, sinirli sinirli vurduk tellerine, “Baba. Bizim yememizi, aşımızı, ekmeğimizi siz mi sağlıyorsunuz? Her gördüğünüz kilolu, gürbüz insanlara böyle mi davranıyorsunuz? Hiç düşünmüyor musunuz? Bu adam, hormonal bir bozukluktan ya da hastalıktan dolayı kilo almış”, ”Alındınız mı?” diye sordu. “Evet. Alındık” dedik. “Özür dilerim” dedi. Yahu kardeşim. Sizi hiç tanımayız etmeyiz, ne ahkâm kesiyorsunuz? Tanıdık biri olsa, hadi bizim iyiliğimizi istiyor der geçerdik. Adam zurnanın son deliği… Kızmakta haksız mıyız? Ne dersiniz?
ABİSİ MÜHENDİS!
Bizim Elazığ’da, genç bir gakkoşa kız istemeye gitmişler. Hoş beşten sonra, kızı istemişler. Kızın annesi merak etmiş. Sormuş: “Damat adayımız, ne iş yapıyor?” Oğlanın annesi cevap vermiş, “Abesi(Abisi) miyendiz (Mühendis). Bizim otobüsteki amcanın işi de öyle. Oğlu Başhekimmiş! Bizim oğullarımızdan birisi de Jeofizik Miyendizi! Şimdi biz de kalkıp, deprem ile ilgili ahkâm mı keselim? Siz siz olun. Kimseleri kilosu ile yargılamayın. Zayıf olsun, gürbüz olsun. Zaten onlar kendilerini bilmiyorlar mı? Siz söyleyince, yemeyecekler mi? Üstelik sizin malınızı mı yiyorlar?
AZICIK TEBESSÜM
Bir şirketin genel müdürü, şirket çalışanlarını denetliyormuş. Tam ürün müdürünün ofisinin önünden geçerken, onu sekreteriyle sarmaş dolaş olduğunu görmüş. Gördükleri karşısında şok olan genel müdür, hışımla ürün müdürünün ofisine dalmış ve başlamış fırça atmaya: – Yazıklar olsun sayın ürün müdürü! Biz sana bu kadar parayı bunun için mi veriyoruz? Ürün müdürü hiç istifini bozmadan yanıt vermiş: – Hayır sayın genel müdürüm, ben bunu bedavaya yapıyorum!.. Sağlıcakla kalınız.