ŞARKI DİNLEDİM
Evet, şarkılar seni söyler… Seni söyler dalgalar, seni söyler martılar…
Ahhh ne kadar da romantik değil mi?
……..
Kutlamalar, nutuklar, kırmızı karanfiller, kadınlarımız, analarımız, bacılarımız anlatımları ile gündeme tek başına oturan bir gün geçirdi Çanakkale…
Ben izinliydim gazeteden, evde oturup şarkı dinlemeyi tercih ettim…
İstatistiklerde, “Geçen yıl kadın cinayetinin en çok yaşandığı şehir 34 cinayetle İstanbul olurken, ilk on sıra içinde yer alan Adana’da 17, Ankara ve İzmir’de 16, Antalya ve Gaziantep’te 14, Kocaeli ve Muğla’da 11, Manisa ve Konya’da da 10 kadının geçtiğimiz yıl çeşitli bahanelerle öldürüldüğü belirlendi.” diyordu ama olsun biri çıkıp ‘biz şiddeti önlemek için yasa çıkarttık’ diyebiliyordu yine de…
Ben ise erkek tavrımı bozmadan Çağatay Akman’ın söylediği ‘rep’ tarzı şarkıyı dinlemeye devam ediyorum…
“Gece gölgenin rahatına bak
Bir de dön kaderimin bahtına yar
Seni düşlerin anlayacakta
Dön memleketin haline bak”
Sosyal medyada fotoğraflar, açıklamalar, yürüyüşe geçmeler,sergiler,kahvaltılar, törenler vs boy boy fotoğraflar ve karanfil dağıtma anları… Arada soruyor evde karısıyla tam demokratik ortamda geçindiğine, hiç şiddet uygulamadığına emin olduğum siyasi kimlikli abi…
‘Basın geldi mi?’
Ben ise Çağatay kardeşimin şarkısını dinlemeye devam ediyorum…
“Aldı dünya çantasını
Gidiyor bıraktı bize fazlasını
Dönüp bakmaz arkasına
Bir de gel tat kalbimin bombasını”
O da ne?
Herkes 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarının bir ucundan tutup yağmura rağmen gereğini yaptığını görsel ile kanıtlayıp eşiyle dostuyla paylaşım yaparken, bazıları da muhabirlere şirin görünme çabalarını sürdürürken bir kadın soruyor…
“Emekçi kadınlar çalışıyor. Kutlama yapanlar kim? Neyi kutladıklarının ne kadar farkındalar?”
Ben mi?
Dedim ya ben gazeteden izinliyim… Sosyal medyadan olanı biteni takip ederken o şarkıyı dinlemeye devam ediyorum…
“Adaleti koyduk ortasına
Dön dedi döndük voltasına
Fakirin paradan haberi yok ama
Zenginin meyvesini koy votkasına”
“Aaaa bizim Şükran Facebook’tan canlı yayın yapıyor” tam onu seyrederken bir haber ‘bomba’ etkisi yaratmasa da düşüyor sosyal medyaya…
“TÜİK’in ‘2015 Zaman Kullanımı’ anketine göre kadınlar ev ve aile bakımına günlük 4 saat 17 dakika ayırırken, erkeklerin günlük 51 dakika ayırdığı sonucuna ulaşıldı. Türkiye’de günde her 4 kadından 3’ü ücretsiz çalıştırılıyor. Ücret eşitsizliği sıralamasında ise Türkiye 145 ülke arasında 98. sırada yer alıyor. Ayrıca ücretli çalışmada kadınlar erkeklere göre günlük 23 dakika fazla çalıştığı ancak emeğin karşılığını alamadığı belirtiliyor”
Okur geçerim ben…
Dedim ya izinliyim bugün…
Şarkıya devam edelim…
“Hadi gönlümü vurdun da
Söyle kim kimin umrunda
Yılan yatıyor koynunda
Bir öpücük kondur boynundan”
Akıp gidiyor zaman 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlanırken de, yağmur yağarken de, ‘şarkı’ dinlerken de…
…ve emekçi bir kadın bir ileti paylaşıyor sosyal medya hesabından… Adı Şebnem Göksel Özer… Çanakkale’nin genç kuşak gazetecilerinden…
“Bugün fotoğraf makinemi severek ve isteyerek omzumda taşıyorum. Sevdikleri tarafından öldürülen tüm kadınlar için, emekçi olduğu için zulüm gören annelerimiz için, her işte baskıya maruz kalan kardeşlerimiz için. Keşke her gün, bugün kadar kadınları anlayabilseniz. Siz anlayana kadar biz her yerde var olmaya devam edeceğiz”
Son noktayı koyuyor…
Güya ben bugün izinliydim…
Olsun ben yine şarkımı dinlerim…
İstersen sen de dinle…
“Gece gölgenin rahatına bak
Bir de dön kaderimin bahtına bak yar
Seni düşlerin anlayacakta
Dön memleketin haline bak”