VUR ABALIYA!
Bu memlekete, bir tek çivi çakanı, minnetle anarız. O yaptı iyi, bu yaptı kötü anlayışında olmayız. Zaten en büyük eksikliğimiz, kendi düşüncemizde olanların yanlışını görmemek. Bu problem çözülse, herkes kendine çeki düzen verir. Mesela Hükümet iyi bir şey yapar. Memleket, millet yararınadır. Muhalefet buna itiraz edip, beğenmezse yanlış yoldadır. Ya da, hükümetin yaptığı bir yanlışlığı, ona oy veren seçmen görmezden gelir, körü körüne alkışlarsa bu da yanlıştır. Anlayacağınız, kim olursa olsun, doğruya doğru, eğriye eğri demeliyiz. AKP iktidarı,15 yıl içinde köprü yaptı, yol yaptı. Allah razı olsun. Dedik ya. Çivi çakanı minnetle yad ederiz ama yandaşlar meseleyi öyle abartıyorlar ki, sanki yol ve köprü sadece bu iktidar zamanında yapılmış. Bunlar olmadan patika yollardan geçiyorduk! Yahu zaten hükümetlerin görevi, yol, köprü, baraj alt yapı yapmak değil midir? Neden hükümete talip olunur ki? Millete hizmet etmek için. Öyleyse abartmayalım. Yaptıkları için teşekkür edip, teşvik edelim. Amma ve lakin, geçmiş hükümetleri de yok saymayalım. Köprü yaptık ancak, ne pahasına? Görelim.
İSTERSEN GEÇME!
Osmangazi Köprüsü hizmete girdi. Körfez geçişini çok kısa bir zamana indirdi. Hayırlı olsun. Emeği geçenleri kutluyoruz. Ancak yap- işlet- devret modeli ile yapılan tesis, 40 bin araç geçişi sayısına ulaşılamayınca, 2017 yılının ilk 50 gününde 225 milyon lira milletin sırtına bindirilmiş. Aralık 2016’da 271 bin 671 ve Ocak 2017’de 380 bin 814 otomobil eşdeğer araç geçmiş. Şubat 2017’nin ilk 20 gününde geçen araç sayısı da 288 bin 797 olmuş. İşletmeci şirkete günlük 40 bin (Aylık 1 milyon 200 bin) geçiş garantisi verildiği dikkate alındığında, Osmangazi Köprüsü’nden geçen araç sayısı çok düşük kalmış. Hükümet, Ocak ayında geçiş ücretlerini 65 liraya düşürdü. Yani her geçen araç için de devlet 68 lira firmaya ödeme yapıyor. Yetmiyor, yine sözleşme gereği Ocak ayında toplam 1 milyon 240 bin araç garantisine rağmen, geçen araç sayısı 380 binde kalıyor. Yani bu da günlük 40 bin olarak belirlenen araç garantisi sayısının gerisinde kalarak 12 bin araç oluyor. Sonuç olarak devlet, Ocak ayında geçen araçlar için firmaya 25 milyon lira fark öderken, geçmeyen araç için de 114 milyon lira ödeme yapıyor. Şubat ayında da değişen pek fazla bir şey yok. 19 milyon lira geçen araçlar için, 67 milyon lira geçmeyen araçlar için yani toplamda 50 günde 225 milyon lira milletin sırtına bindiriliyor. Yol da yapın, köprü de yapın ama rantabl olsun. Milletin sırtından olmasın.
ACICIK UCUNDAN
Yaşlı bir adam, gözlerinin az görmesinden şikâyetçiymiş. Göz doktoruna gidip, derdini anlatmış. “Çaresine bakalım amca!” diyen Doktor A harfini duvara asmış. Adamın gözüne bir mercek takmış; A harfi koskoca olmuş. Doktor sormuş: – Bu ne harfi amca? Adam koskoca A harfini görüyormuş ama ne olduğunu bilmiyormuş. Çünkü adamın okuması, yazması yokmuş. “Ben cahilim” demeye de utanıyormuş, koskoca A harfine bir daha bakmış ve kestirip atmış:
– Göremiyorum doktor bey!.. Göz doktoru, adamın gözüne başka bir mercek takmış; A harfi daha da büyümüş. Yaşlı adam okuma yazma bilmediğini çaktırmayacak ya demiş ki: – Yine göremiyorum doktor bey!.. Göz doktoru yavaş yavaş sinirlenmeye başlamış, bir lâ havle çekmiş merceği değiştirmiş; A harfi tamamen büyümüş, tekrar sormuş: – Şimdi görüyor musun amca? Adam mahcup şekilde cevap vermiş: – Yine göremiyorum doktor bey!.. Doktor iyice sinirlenmiş, elindeki değneği “Paaattt!..” diye masaya vurmuş, masadaki kalemlik de “Çaaattt!..” diye yere düşmüş. Bu duruma şaşıran adam “Aaa!..” demiş. Öfkesi yatışan doktor, gülerek seslenmiş: – Hah!.. Şimdi A demesini öğrendin!.. Yarın gel, B demesini öğreteyim!.. Sağlıcakla kalınız.