Prof. Dr. Yiğitbaş; “Bir sonraki deprem Babakale ya da Edremit hattında olabilir”
Çanakkale’de düzenlenen deprem panelinde konuşan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erdinç Yiğitbaş, bir sonraki depremin Tuzla aktif fayının yanında bulunan Edremit ve Babakale fayı kesişme noktalarında olabileceğine işaret etti.
Jeoloji Mühendisleri Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası Çanakkale İl Temsilcilikleri, 2017 Deprem Haftası Etkinlikleri kapsamında bir panel düzenlendi. Prof. Dr. Türkan Saylan Tesisleri’nde gerçekleştirilen “Tuzla Depremleri ve Çanakkale’de Deprem Paneli”nde; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erdinç Yiğitbaş, Ankara Üniversitesi Doç. Dr. Bülent Kaypak konuşmacı olarak yer aldı.
Ankara Üniversitesi Doç. Dr. Bülent Kaypak panelde, depremlerle yaşamak konulu sunum gerçekleştirdi. Ayrıca Çanakkale Deprem haftası kapsamında, jeoloji uzmanlarının Tuzla Deprem Bölgesi’ni de ziyaret edip incelemelerde bulunacak.
Prof.Dr. Erdinç Yiğitbaş, panelde bir sunum yaparak Çanakkale bölgesinin deprem tarihçesini katılımcılara aktardı. Türkiye’nin büyük depremlerin olduğu bir coğrafyadan uzak olduğunu söyleyen Yiğitbaş, Çanakkale bölgesinde günümüze kadar yaşanan depremler hakkında; “Biz aslında çok yoğun depremlerin olduğu yerlerin ortasında bir yerlerde duruyoruz. Bizim yaşadığımız yere yakın bu faylar, belki fazla deprem yaşanmayacak bu bölgede, yakınımızda olacak depremlerden önemli oranda etkileneceğimizi gösteriyor. Güneyimizdeki depremler gerilimlerin fazla olmasından kaynaklı… Batı Anadolu’daki fay hattında çok fazla deprem olur. Bu bölgenin bir diğer özelliği de jeotermal varlığımız çok fazla. Öyle bir yerdeyiz ki, kuzeyde Kuzey Anadolu fayının hemen kolları arasındayız, ayrıca Batı Anadolu fayının gerilme sisteminin kuzeyindeyiz. Çanakkale ili ve ilçeleri birinci deprem bölgesi içinde yer alıyor. Bunu artık hepimiz biliyoruz. 18 Mart 1952’de Yenice’de bir deprem meydana geldi. Yenice’de depremin şiddeti 9 üstünde oldu ama Çanakkale’de 7-8 dolayında hissedildi. Yine oralarda bugün meydana gelecek depremde şiddet değerleri Çanakkale için değişiklik gösterebilir” dedi.
“DEPREMİN YANKISI KENDİSİNDEN BÜYÜK OLDU”
15 Ocak 2017’de yaşanan 5.3’lük Ayvacık depremi ve ardından yaşanan artçı depremleri değerlendiren Prof.Dr. Erdinç Yiğitbaş, “Bu büyüklükteki deprem insanları yerinden hoplatmamalıydı. Neden böyle oldu, çünkü yapılaşma iyi değildi. 5.3 depremden beklenmeyecek kadar çok bina yıkıldı. Depremin yankısının sebebi birinci olarak yapılaşmanın kötü olmasıydı, ikinci nedeni ise çok fazla artçı deprem oldu. İnsanlarımız psikolojik olarak kötü etkilendi. Dolayısıyla depremin yankısı kendisinden büyük oldu. Uzun süre artçının devam etmesinin nedeni ise, fay üzerinde kırılan parçada taşlar yavaş yavaş yerine oturdu” diye konuştu.
“BÖLGEMİZDE YER KABUĞU İNCE”
Konuşmasının devamında Çanakkale faylarının özelliklerini sıralayan Prof.Dr.Erdinç Yiğitbaş, “Depremin ne zaman olacağını söyleyemiyoruz. Ama küre bilimciler bunu okuyabiliyor. Mesela Biga Yarımadası, çok fazla aktif fayın bulunduğu bir bölge. Ama aynı zamanda bu bölgenin jeolojik çeşitliği çok fazla. Bunlar deprem üretme potansiyeline sahip. Biga yarımadasının bulunduğu alan, 20 ile 25 kilometrelik ince bir yer kabuğuna sahip. Yani volkanik yapı yüzeye yakın, sıcak ve hareketli. Bu alttaki sıcak hareketli alan, daha çabuk kırılıyor. İşte o nedenle yer kabuğunda bir sürü kırık var. Sadece kırık yok, kırıkların olduğu yerde sıcak akışkanlar var. Jeotermaller var. Akışkan sirkülâsyonlar var. Kabuğun içinde dolaşıyorlar. Bu koşullar bir araya geldiğinde ise deprem olacaktır ve oldu da nitekim.” dedi.
“1944 DEPREMİNİN ETKİSİ DE OLABİLİR”
Çanakkale’de yaşanan depremlerin korkulacak bir boyuta gelmeyeceğini söyleyen Yiğitbaş, “Bundan sonra ne olacak, korkulacak bir şey yok bence. Bütün olaylar Tuzla fayı üzerinde meydana geldi. Tuzla fayında gerilemeden oluşacak stres, ya Babakale fayı köşesinde ya da Edremit fayı köşesinde birikecek. Bu gerilmeden kaynaklı stres köşelerde birikecek. Bu biriken stres daha sonra ya Edremit fayına ya da Babakale fayına taşınabilecek. Taşınan bu stres ise Babakale fayı ya da Edremit fayını harekete geçirecek kadar büyüklükteyse, şu ana kadar olandan daha büyük deprem meydana gelebilecek. Bunun koşulu buradan transfer edilen enerji, bu büyüklüğü hareket ettirebilir mi? Rahatlatan bir şey var 1944 Küçükkuyu’da 6.8 büyüklüğünde deprem oldu. 2 metre üzerinde hareket oldu. Bu hareketin sonucunda belki de stres Tuzla fayına yüklendi ve o boşaldı. Dolayısıyla korkacak bir şey kalmadı” dedi.
Dilek Akşen