Nöbetçi Eczaneler
Çanakkale’nin Mülteci Bilançosu
Gün aşırı “yakalandı” haberini yayınladığımız ve artık sayılardan ibaret olan mülteciler hakkında Çanakkale İl Göç İdaresi Müdürü Hüseyin Elgörmüş, gazetemize önemli değerlendirmelerde bulundu.
Çanakkale İl Göç İdaresi Müdürü Hüseyin Elgörmüş, Çanakkale’deki Suriyelileri, haklarını, mağduriyetlerini ve Çanakkalelilerin tepkisi hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu ve bu konuda yapılan çalışmaları anlatmayı ihmal etmedi. Suriyeliler, Türkiye’ye gelmelerinden itibaren birçok tartışmanın içinde yer aldılar. Onlara yardım etmeye çalışanlar olduğu kadar bu durumu eleştiren vatandaşlarımız da var. Öyle ya da böyle gündemdeki konuların bir ayağı artık Suriyeliler oluyor. Çanakkale İl Göç İdaresi Müdürü Hüseyin Elgörmüş, Suriye’den gelenlerin Türkiye sınırları içerisinde ‘Geçici Koruma’ adı altında var olduklarını ifade ederek; “Uluslararası mevzuatta mülteci, şartlı mülteci, ikincil koruma gibi ifadeler yer alır. İnsanların bu gruplardan birinde yer alabilmesi için ise o kriterlere uyması gerekmektedir. Şu an için bu gruplardan birine girmeyen Suriyeliler geçici koruma adı altında burada bulunmaktalar. Bu durum ülkelerinde yaşam normale dönene kadar ya da üçüncü bir ülkeye yerleştirilene kadar geçerli. Bu durumun herhangi bir süresi yok. Uluslararası kurumlar da bu şekilde çalışıyor.” diye konuştu.
ÇANAKKALE’DEKİ SURİYELİ SAYISI: 3500
“Şu an için Çanakkale’de 3500 civarında geçici koruma adı altında Suriyeli bulunuyor. Biga ilçemiz başta olmak üzere bir çok ilçemize ve merkeze bu sayı yayılmış durumdadır. Kaçak çalışmanın olumsuz etkileri konusunda bizler kadar İŞKUR ve SGK gibi kurumların da iş verenlerle iletişim halinde olmaları gerekiyor. Kaçak olarak çalışan Suriyelilere para cezası kesiliyor. Ancak sınır dışı edilmeleri söz konusu değil. Bu anlamda yeni bir çözüme ihtiyaç var. Birçok konuda neredeyse vatandaşımızdan avantajlı durumdalar.”
DİLENMEYE İHTİYAÇLARI YOK
“Devlet bu konuda çok ciddi bir kaynak harcayarak bu insanları muhtaç etmiyor. Ancak bu kadar özveriyle çalışılmasına rağmen hala sokaklarda bazı görüntülerle karşılaşabiliyoruz. Bu konu için son toplantımızda bir konuşma gerçekleştirdik. Şu anda Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Ersin Fırat Bey ile iş birliği içinde çalışıyoruz. Tüm kurumlarla zaten iş birliği içersindeyiz. Yabancılar için de bizim vatandaşımız için çalışıldığı gibi çalışılıyor. Eğitim, sağlık ve üniversiteler konusunda ilgili kurumlar ile koordineyiz. Şu an Suriye’den gelenlerin dilenmeye ihtiyaçları yok. Türkiye ‘de dilencilik yapan insanlar olduğu gibi Suriye’de var. Onlar buraya geldikleri zaman böyle şeylere devam edebiliyorlar. Zaten kanunen dilencilik ve sokakta yaşam faaliyetleri suçtur. Dışarıda kalıp mağdur oldukları takdirde biz onları kamplara yerleştiriyoruz. Dışarıda, soğukta kalma gibi bir durumları yok. Kamplarda yeme, içme, giyinme, barınma gibi ihtiyaçları karşılanıyor.”
DÜZENLİ MAAŞ ALMIYORLAR
Elgörmüş; “Devletimiz, büyük devlet olma gereği her alanda Suriyelilere sahip çıkıyor, mağdur olmalarına imkan vermiyor fakat düzenli maaş durumu söylenti diyerek.” sözlerine şöyle devam etti:
“Genel Bütçeden düzenli bir maddi destek söz konusu değil. Fakat ihtiyaç olan şeyleri bizler STK’lar ile birlikte sağlamaya çalışıyoruz. Buraya koliler geliyor, özel günlerde birçok etkinliğimiz oluyor. Maddi olarak değil ihtiyaç odaklı yardım ediyoruz. Kuruluşların dışında vatandaş kendisi gelip yardım etme talebinde de bulunuyor. Ailelere sahip çıkmak isteyenler var. Aynı zamanda iş konusunda iş verenlerle görüşmeler yaparak mağduriyetlerini engellemeye çalışıyoruz.”
ENTEGRASYON SORUNU
Halkın yardımlaşma duygusunun körelmemesi gerektiğine dikkat çeken Elgörmüş “Bu durum bir entegrasyon sorunu olarak değerlendirilebilir. İnsanlar buraya ülkelerinde yaşanan durumdan dolayı mağdur psikolojiyle geliyorlar. Ancak bizler bu mağduriyetin giderilmesi için birçok çalışma yapıyoruz. Halkımız yardımlaşma duygusunu kaybetmemeli. Buraya gelen yabancıların sistemi, bazen de vatandaşlarımızı suiistimal etmeleri bizlerin insani duygularını zedelememeli. Bu durumun münferit olduğunu bilmeleri gerekir. Yardımseverlik duyguları sadece bu konu için değil bize bizim için de her zaman gerekli.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yıldız Sağlam