NE ZANNETTİN HANIM!

 NE ZANNETTİN HANIM!

Memleket Referandum havasına girdi. Siyasilerin konuşmasına bir şey dediğimiz yok da bilmem hangi padişahın 101 inci göbekten torunu da konuşunca, işin tadı kaçtı. Demek ki, bazıları yıllardır kinlerini içlerinde beslemiş, büyütmüş. Osmanlı Torunu olduğunu iddia eden hanımefendi;modern giyimli, zengin, bir eli yağda, bir eli balda bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı… Bunlara sahip olmak kolay mı? Yediği önünde,yemediği arkasında ama parlamenter sistemden şikayet ediyor. Canımızı yaktı diyor. Vallahi, böyle can yakmaya, can kurban! Anayasa değişikliğini hazırlayanlar; adına “Güçlendirilmiş Parlamenter sistem” diyorlar. Bu kızımızın bundan da haberi yok galiba? Yok efendim Menderes’i de Parlamenter sistem asmışmış. Yahu Parlamenter sistem cellat mıdır? Hanım, hanım. Bak o beğenmediğin, canını sıkan parlamenter sistem var ya, seni zengin etti. Özgür bir kadın olarak yaşamanı sağladı. Atatürk’ün Kadınlarımıza verdiği haklardan faydalandın. Şimdi çıkmış eleştiriyorsun. El insaf. Bir şeyi de unutuyorsun. Bu Anayasa değişikliği padişahlığı geri getirmiyor. Heveslenme… Tahta filan çıkacağınız yok. Neyse. Bu hanım neden böyle bir çıkış yaptı, derken, bomba patladı. Meğer hanımefendinin karın ağrısı varmış. Su Ada denilen Galatasaray adası, dedesinden buna miras kalmışmış. Şimdi Referandumda evet çıkar da, onun inancına göre parlamenter sistem yok olursa, adasını geri verecekler. Anlayacağınız parlamenter sistem bu kızımızın canını değil, kesesini yakmış! Diğer konular bahane. Bak ablacığım. Yok öyle üç kuruşa beş köfte. O ada zaten Galatasaray Kulübünün malıymış. Anlayacağınız Sultan Hazretleri ağzındaki baklayı çıkarmış. Bakınız. Kim evet der, kim hayır der itirazımız yok. Amma ve lakin ikbal için çıkar için bir tarafa yaslanmak ayıptır. Bunun içinde futbolcu eskisi de vardır. Kendini sanatçı zannedenler de…

     GÜLMECE

Erzurum’dan hareket eden şehirlerarası yolcu otobüsü, bir benzin istasyonunda mola vermiş. Erzurumlu, çayını içmiş, otobüse dönerken bakmış ki, aynı yere üç otobüs daha yanaşmış. “Acaba benim otobüsüm hangisiydi?” diye düşünürken, araçlardan biri hareket etmez mi? Kendisini can havliyle hareket eden otobüse atan Erzurumlu, yolculara seslenmiş: – Ula dadaşlar! Hele bakın, ben bu otobüsün yolcusu muyum?**** Temel bir gün elinde bir çantayla havaalanına gelmiş. Havaalanındaki güvenlik alanından geçerken tarama yapan alet alarm verince, güvenlik görevlisi Temel’e sormuş:

– Beyefendi, çantanızda ne var? – Kuşyemi var. – O zaman bir daha geçin bakalım. Temel tekrar geçerken, tarama yapan alet yine ötmüş. Bunun üzerine şüphelenen güvenlik görevlisi uyarmış: – Lütfen çantanızı açın beyefendi! Temel çantayı açmış. Güvenlik görevlisi çantanın içindeki mücevher, altın, saat gibi değerli şeylerin olduğunu görünce Temel’e sormuş: – Hani kuşyemi vardı çantada?

– Valla memur bey, ben bunları götürüp kuşun önüne koyuyorum; ister yer, ister yemez! Sağlıcakla kalınız.