Mesele, Memleket Meselesi
Hafta sonu İstanbul’da gerçekleşen Genişletilmiş Ege ve Marmara Bölge Baro Başkanları Toplantısı, İstanbul Barosu’nun ev sahipliğinde yapıldı. Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan’ın da katıldığı toplantının sonuç bildirgesinde parlamenter sisteme vurgu yapıldı.
TOPLUMU BİRLEŞTİRMEK YERİNE AYRIŞTIRIYOR
Baro Başkanlarının toplantısında kamuoyunun yakından takip ettiği Anayasa Değişikliği ve referandum ile bu konularda yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
Başkanlar, “Barolar dahil hiçbir anayasal kurumun ve halkımızın görüşü alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliği halkımızın bir talebi olarak ortaya çıkmamıştır. Anayasalar, toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleridir. Oysa bu Anayasa değişikliği, henüz teklif aşamasında bile toplumu birleştirmek yerine ayrıştırıp bölmeye başlamıştır.” dediler.
Yaşanacak süreçteki kaygılarını dile getiren Baro Başkanları, sürecin ayrışma ve kutuplaşma doğurmasından endişe ettiklerini belirttiler. Baro Başkanlarının açıklamasında, “Gençlerimize 18 yaşında seçilebilme hakkı verilmek istenmesi olumludur. Ancak Anayasa mevcut haliyle 25 yaşında seçilme imkanı vermesine rağmen, Meclis’te bugün bir elin parmakları kadar bile temsil edilmedikleri ortadayken, bu düzenlemenin aslında gençleri Meclis’e taşımayacağı açıktır.” denildi.
HALKIMIZIN GÖRÜŞÜ ALINMAKSIZIN…
Başkan Şarlan tarafından yayınlanan ortak bildirgenin tamamı şu şekilde:
“Ülkemiz anayasa değişikliği adı altında Hükümdar yetkilerine sahip ama adı CUMHURBAŞKANI olan bütün erkleri elinde bulunduran tek kişinin iktidarına sürüklenmektedir. Bu süslenmiş anayasa paketi adı altında halkımızın oyuna sunulmaktadır. Barolar dahil hiçbir anayasal kurumun ve ‘Halkımızın görüşü’ alınmaksızın yapılmak istenen anayasa değişikliği halkımızın bir talebi olarak ortaya çıkmamıştır. Anayasalar toplumsal uzlaşma ve mutabakat metinleridir. Oysa bu Anayasa değişikliği, henüz teklif aşamasında bile toplumu birleştirmek yerine ayrıştırıp bölmeye başlamıştır.
Yetkisini anayasadan alan ve görevi insan haklarını savunmak olan Barolar olarak görmekteyiz ki, bu anayasa değişiklik paketi halkımızın hiçbir temel sorununa çözüm getirmediği gibi, kuvvetler birliği sistemi getirmekle parlamenter demokrasimizi ortadan kaldırmaktadır. Kuvvetler ayrılığının ortadan kalkması ile ‘Hürriyet’ ortadan kalkacaktır, ‘Anayasa’ ortadan kalkacaktır.
Hakların güvence altına alınmadığı ve kuvvetler ayrılığının olmadığı bir toplumda aslında bir anayasa da yoktur. Anayasa mahkemesinin olağan üstü hal kararnamelerini denetlememe yönünde verdiği kararla, OHAL tümü ile keyfi bir KHK yönetimine dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum sürerken meşru ve demokratik bir anayasa tartışması yapılamayacağını biliyoruz. Gençlerimize 18 yaşında seçilebilme hakkı verilmek istenmesi olumludur. Ancak Anayasa mevcut haliyle 25 yaşında seçilme imkanı vermesine rağmen, Meclis’te bugün bir elin parmakları kadar bile temsil edilmedikleri ortadayken, bu düzenlemenin aslında gençleri Meclis’e taşımayacağı açıktır. Yapılmak istenen; Demokratikleşmek için anayasa değişikliği değil bir rejim değişikliğidir.
Ülkeyi ve insanlarının hak ve özgürlüklerini bir kişiye teslim etme girişimidir. Bu bir kişi dünyanın en demokrat insanı bile olsa bu kadar yetki ve sorumsuzlukla yine bir diktatöre dönüşeceği açıktır.
Parlamenter demokratik sistemin ortadan kaldırılması girişimidir. Cumhuriyetin kurucu değerlerine saldırıdır. Kuvvetler ayrılığını yok etmektir. Sadece yürütme yetkisini değil, yasama ve yargıyı da tek elde toplamaktır.
Bu Anayasa değişikliği Milli birliğimizi ortadan kaldırılarak, hem duygusal hem de fiili bölünmelere yol açacaktır. Ülkemizin eyaletlere ayrılması tehlikesi ile karşı karşıya kalınacaktır.
Yurdumuzu ve milletimizi bir tek kişinin iradesine ve insafına bırakacak bu değişiklik önerisine sessiz kalmıyoruz. Bu ne bir kişinin, ne bir partinin meselesidir. Bu ne iktidar, ne de muhalefetin yanında olmak değildir. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğinin yanında olmaktır. Meselemiz; memleket meselesidir ve bu memleket hepimizindir.” Haber Merkezi