Altın aldı başını gidiyor

Altın aldı başını gidiyor

Çanakkaleli Sarraf ve Kuyumcu esnafı, artan Altın fiyatlarından şikayetçi… Vatandaş ise bu sıralar elindeki Altın’ı değerlendirmek için piyasadaki dalgalanmanın bitmesini bekliyor.

Bir yandan Anayasa Komisyonu tarafından belirlenen Anayasa maddelerinin değiştirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinde oylamanın sürmesi, diğer yandan Başkanlık tartışmaları ve hemen her gün yüreğimize kor gibi düşen şehit haberleri… Amerika’daki seçimlerde Başkan olan Donald Trump’ın 20 Ocak’ta resmen göreve başlayacak olması… Fırat Kalkanı Operasyonu, Suriye politikası… Rusya ile iş birliği derken, Altın ve Dolar tarihi zirveyi görürken Euro ise 4 TL’lik kritik eşiği aştı.

Dolar’ın 3,94 TL’yi, Euro’nun ise 4.10 TL’yi aşmasıyla Altın fiyatları tarihinin rekorunu kırdı. Dün itibari ile 144 lira gram fiyatıyla satılan altın bugün gramı 147 liradan satılıyor. 236 liradan satılan çeyrek altın ise bugün 243-244 liradan, cumhuriyet altını da 990 liradan satılıyor. Tabii ki Dolar ve Euro’da gerçekleşen artışın Altın fiyatlarını bu seviyelere çıkarması Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Çanakkale’deki kuyumcu esnafını da kara kara düşündürüyor. Kurdaki bu artışlar yüzünden vatandaşın Altın alışverişinde daha temkinli hareket etmesi, Çanakkaleli kuyumcuların moralini bozuyor. Şu sıralar piyasaların iyice durgun bir havaya büründüğünü söyleyen kuyumcu esnafı, bu durumdan çok olumsuz etkilendiklerini ve artışların devam etmesi durumunda çok daha fazla mağdur olacakları konusunda hemfikir. Aslında, Altın’da meydana gelen bu yükselişin beklendiğini ama zaman açısından beklentiden daha önce bu durumun gerçekleştiğini dile getiren kuyumcular, fiyatların daha da artacağını öngördüklerini belirtiyor.

Çanakkale Sarraf ve Kuyumcular Derneği Başkanı Timur Ay, konuyla alakalı gazetemize yaptığı açıklamada Altın fiyatlarındaki asıl artışın Dünya’da hızla artan karşılıksız(Balon) para olduğunu belirtti. Başkan Ay, açıklamasının devamında şunları söyledi; “Aslında artışlara baktığımızda çok etken var. Banka derecelendirme kuruluşu MOODY’S in, bankalarımız için düşük rapor çıkarması. Ama asıl konu Amerika’da Trump’ın Başkanlık seçimini kazanmasından sonra mevcut yapının dünya üzerindeki ekonomik etkiyi azaltması adına, iki ayrı yapının, bütün dünya ülkelerini Amerikan para birimi olan Rezerv para dediğimiz Dolar üzerinde değer kaybına sebep olup piyasaları dalgalandırma çalışmasıdır. Bu durumun tersine geliştirilen politikalar ile Amerikan dolarının değer kazanmasının etkisi, bizim gibi ülkelerde çok olumsuz şekilde hissedildi. Bu durum Avrupa Ülkelerinde de yaşandı ama biz bu durumu diğer ülkelere nazaran daha sancılı geçiriyoruz.”

“SINIRIMIZDAKİ SAVAŞ VE TERÖR OLAYLARI ÇOK ETKİLİ”

“Jeopolitik yapımızdan kaynaklı, her gün terör olayları yaşamamız, sınırlarımızın çok yakınında devam eden savaş ve belirsizlikler, yatırımcının Türkiye’ye bakış açısını değiştiriyor. Doğal olarak da bu durumun piyasa üzerindeki etkileri de olumsuz oluyor. Altın’ın ons bazında yükselişi Dolar’ın TL karşısında %20 oranında değer kazanmasına neden oldu. Dolar artışı ise Ons Bazında Altın fiyatlarını arttırdı. Bu artışlara tek bir şey sebep olmuyor. Biraz daha geniş açıdan bakmak lazım. Mesela büyük etkenlerden biri Dünya üzerindeki rezerv paranın karşılığının(Balon) olmaması piyasalardaki etkilenmeyi tetikleyen bu tip etkenlerden biri. 1971’de FED’in Altın karşılığı dolar basımını ortadan kaldırmasından sonra karşılıksız para hacmi korkunç büyüdü. Bu durumdan ürken piyasalar yüzünden de aslında fiyatlardaki bu artış gözlenebiliyor.”

“ÇOK BÜYÜK ÖLÇÜDE KARŞILIKSIZ PARA VAR”

“Şu anda Dünya’da 800-900 Trilyon Dolar karşılıksız para olduğu söyleniyor. Bu da çok büyük bir rakam. Bu karşılıksız paranın patlak vermesiyle Dolar’da bu gibi etkiler oluşmaya başladı. Şu anda Türkiye’de yaşanan konjonktürel risklerin etkisi daha fazla. Küresel güçlerle savaş durumunda olmamız, ekonomiksel boyutta ülkeye zarar verir duruma geldi. Türkiye’de bulunan yabancı menşeli bankalar kurlarla oynuyor. Bu da piyasaya zarar veriyor.”

“OLAN BİZLER GİBİ ESNAFA VE VATANDAŞA OLUYOR”

“10 gram bir bileziğin 1500 TL olduğu bir dönemde yeni evlenen birisi bu durumdan çok olumsuz etkilenir. 6-7 bin TL’ye biten bir düğün alışverişi Altın fiyatlarındaki bu artışlarla 10 bin TL üzerine çıktı. Bu da Altın fiyatlarının gerçek fiyatların üzerinde seyretmesinden kaynaklanıyor. Aslında Altın’a yönelmek Altın’ın üzerine düşmek doğru bir yatırım türü. Eğer gerçek değeriyle yapılıyorsa. Biz iç piyasa durumuna Dünya konjoktürü açısından bakmazsak, iç siyasetle örtüştürüp anlayamasak bu dalgalanmayı çözemeyiz. 20 Ocak tarihinde Trump’ın göreve başlamasıyla Dolar’da ve Altında meydana gelen bu artışın düşeceğini düşünüyorum. Ama Altın 130 TL’den aşağıya düşmez ama yukarısı açık. Üst limit veremem. Biz kuyumcular bu hareketi, bu artışı 2017 yılı sonu, 2018 yılı içinde bekliyorduk. Yani gram Altın’da 150-160 TL bandını… Çok erken oldu. 20 Ocak’ a kadar belki 160 TL’ye çıkar. Ama fiyatlar düşecek ön görümüz var. Biz şu an bu fiyatlarla çok zorlanıyoruz. Satışımız yok. Bazen Altın bozdurmak isteyen oluyor. Onlar da Altın’ın yükselme ihtimaline istinaden vazgeçiyor.

Çanakkale Kuyumcular Çarşısında yıllardır esnaflık yapan Erkan Erten ise kurdaki bu dalgalanmaların kendilerini çok olumsuz etkilediğini, işlerinin gözle görülür derecede düştüğünü belirterek sözlerine şu şekilde devam etti; “Şu anda fiyatlar beklenen düzeyin çok üstüne çıktı. Biz esnaf olarak bu kadar yükselmesinden rahatsızız. İnsanların alım gücü oranında arttığı sürece bize faydası olur. Bir yatırım aracı olur. Ama insanların alım gücünün üzerine çıktığı zaman, bu yatırım türü daha az tercih edilen bir yatırım olacak. Satış kapasitemiz gitgide azalacak.”

(Günnoş Yıldız – Engin Ören)