Nöbetçi Eczaneler
Muayene zamları vatandaşı hasta etti
Yeni yılda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından muayene ücretlerine yüze 20 ila 60 oranlarında artış yapıldı. Muayene ücretlerinin tahsil edildiği eczacılar ise muayene ücretlerinin arttırılmasını doğru bulmadıkları gibi, tahsil durumlarından kaynaklı vatandaş ile yaşadıkları sıkıntıların arttırılacağını ifade etti.
Hastaların daha önce 5 lira verdikleri devlet hastanelerine ait muayene ücreti yüzde 20 arttırılarak 6 liraya, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira, yüzde 40 artış yapılarak 7 liraya, üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise yüzde 60 artışla 5 liradan 8 liraya yükseltildi. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Çanakkale Eczacı Odası Başkanı N. Jale Karaata, vatandaşla ücretlerin eczanelerde tahsil edilmesinden kaynaklı sıkıntı yaşandığını belirtirken, artırılan ücretlerin yaşanan sıkıntıyı derinleştireceği açıklamasını yaptı. Eczacı ve Çanakkale Belediye Başkan Vekili Ali Uyanık ise devletin önemli bir tahsilât durumunu eczaneler üzerinden yürüttüğünü devletin bu iş için personel ayırmadığını ifade etti. Uyanık, Sosyal Devlet anlayışı içerisinde sağlık ve ilaç hizmetine vatandaşın en kolay şekilde ulaşması gerektiğini söyleyerek; “Devlet sanki karlı ve zarar etmemesi gereken bir şirket gibi çalışıyor” dedi.
Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Karata ve Uyanık şunları söyledi;
Jale Karaata; Birçok hastanenin muayene ücretine zam geldi. Bu durum vatandaşın söylenmesini arttıracak. Maaşından kesilenler çok fark etmeyecek ama birebir diyenler il eczacılar direk muhatap olmak zorunda kalacak. Miktar belki fazla artmadı. Belki vatandaş çok fazla etkilenmeyecek ama biz bütünü ile bu itlen şikâyetçiyiz. Mağdur olan bir sürü insan var. Bundan dolayı biz defalarca tahsilatçı görevinin üzerimizden alınmasını tekrarladık ama bu bizim üzerimizde kaldı. Bunu kaldırılmasını hala daha talep etmekteyiz.
Ali Uyanık; Hasta katılım payı öderken emeklilerin maaşından kesiliyordu çalışanlar ise yüzde yirmi nakit ödüyorlardı. Şimdi nerede tedavi olduysak, tedavi olduğumuz sağlık kurumunun birinci, ikinci ve üçüncü basamak oluşuna göre kategorilerde sınıflandırılmış olan ücretler vardı. Uzun süredir bu sabit. Bu yılbaşı üniversite hastaneleri, araştırma hastaneleri ve devlet hastaneleri ile aile hekimlikleri sınıf sınıf ayrılıyor. Devlet hastaneleri ikinci basamak tedavi kurumları olarak geçiyor. Devlet hastaneleri 5 liradan 6 liraya, özel hastanelere giden hastalar 12 liradan 15 liraya, araştırma hastaneleri 5 liradan 7 liraya, üniversite hastaneleri de 5 liradan 8 liraya yükseltildi. Bu durumda yüzde yirmi, yüzde kırk ve yüzde 60’lık artışlar var. Üniversite hastanelerinin karşılığı yüzde 60. Özel hastanelerde de 12 liraydı 15 liraya çıkarttılar.
“HASTA BEN NİYE BU KADAR ÜCRET ÖDEDİM DİYE SORUYOR”
“Burada sıkıntı şu, tahsil edilen vatandaş ilaç almak için eczaneye geldiğinde bu bedel eczacı tarafından alınıyor. Hastanın kafasında hala böyle bir soru var. Ben niye bu kadar para ödedim diye. Aldığım ilaç 20 liralık ilaç bile olsa bu muayene ücretlerini ödüyor. Tahsilât işini eczaneye veriyor. Eczane de SGK’ya bunu fatura ediyor. Ay sonunda alacağı tutardan muayene ücretleri direk kesiliyor. Hastadan sen bunu aldın mı alamadın mı? Diye bir durum yok. Devlet, direk önemli bir tahsilât durumunu eczaneler üzerinden yürütüyor. Bu iş için personele bağlamıyor. İnsanların kafasında da büyük bir şüpheyle eczaneyi sorumlu görülüyor. Biz sürekli bunu anlatmak zorunda kalıyoruz.
“DEVLET ZARAR ETMEMESİ GEREKEN ŞİRKET MANTIIĞ İLE ÇALIŞIYOR”
“Yeni yıl itibari ile bu durum biraz daha artacak. Ne kadar olursa olsun reçeteli vatandaş bu muayene ücretini ödüyor. Her yılbaşında artışlar olur. Muayene ücretleri bu sene arttı. 80 Milyonluk bir ülkede her kişi bir kere sağlık kuruluşuna gidip muayene olsa, hesap yapmaya kalktığınızda bu çok büyük bir para yapıyor. Sağlık ücreti Sosyal Devletin gereği olarak ücretsiz olması gerekirken, insanların en rahat ilaca ve tedaviye rahat biçimde ulaşabilmesi gerekir iken artık böyle bir şey yok… Devler diyor ki; ‘ ‘Ben bu işe bu kadar para ayırdım, şu kadar para alırsak kaynak sağlarız’ diyor. Çünkü bütçede sosyal güvenliğin çok ciddi bir açığı var. Devlet sanki karlı ve zarar etmemesi gereken bir şirket gibi çalışıyor.” (Eren Aşnaz)