DOMATES!

Domates, zam şampiyonu olmuş. Olur, tabii ki. AKP iktidarı zamanında, hayal dahi edemeyeceğimiz şeyler gerçek oldu. Ne demişti sayın büyüğümüz; “Onlar, hayallerinde bile bu başarıları düşünemez.” Vallahi düşünemedik. Gerçekten. Özür dileriz. Duble yolları. Köprüleri. Marmara’yı, asla aklımıza bile getiremedik. Buralardan geçmediğimiz halde, bizim vergilerimizden, yapanlara para ödeyeceğimizi, asla akıl edemedik. Yani geçmediğimiz otoyoldan, geçmediğimiz köprülerden, bizden para çıkacağını rüyamızda bile görsek inanmayacaktık. Hayaldi, gerçek oldu. Geliniz AKP’den önceki ve 15 yılsonunda, AKP zamanındaki fiyat değişimlerine bir göz atalım. Ne dersiniz? Öncelikle hedef neydi? Dolar hedefi 2018 yılında 1.97 lira olacaktı. Ne oldi? Yaklaşık 4 lira. Nerede ise tahminin iki katı kadar olmuş. Yani AKP ekonomiyi iyi yönetememiş. Kuru fasulye 1.35 TL imiş.8 TL olmuş. Nohut. Tutulamaz hale gelmiş. 1.20 imiş, şimdi 14 lira olmuş. Tam, tamına, yüzde 1066 oranında artmış. Pirinç, 92 kuruştan 9 liraya çıkmış. Toz şeker, AK günler gelmeden 53 kuruşmuş. Bugün 4,5 lira olmuş. Çayın kilogramı 3 liraymış. Şimdi 25 lira. Peynir, 3.5 liradan 15-20 liraya çıkmış. Tavuk, 1,5 lira imiş. 7 lira olmuş. Kıymaya gelelim. İthal filan yok iken kilosu 4,5 lira imiş. Şimdi 47 lira olmuş. Daha sayalım mı?

YA MAZOT?

Köylünün, çiftçinin en büyük gideri mazot nerede imiş, nerelere gelmiş? Bir bakalım. 2002 yılında 1 litre Mazot, 1,3 Lira, Benzin ise 1,5 Lira imiş. Bugün benzin 5,5 Lira, mazot işi 5 Lira. Peki, akaryakıt fiyatı bu kadar yükselirken, çiftçinin buğdayının fiyatı ne olmuş? 2002 yılında 410 kuruş olan Buğday fiyatı, 2017 yılında 850 kuruş olmuş. Yani buğday fiyatı, yüzde 100 artmış. Peki, Mazot ne kadar artmış? Yüzde 400. Çiftçi, 2002 yılında, 1 litre Mazot alabilmek için 3 kg Buğday satması gerekirken, 2017 yılında, 6,5 kg Buğday satması gerekiyor. Yahu. Allah rızası için, AKP’ye oy veren köylülerden birisi de çıkıp, “AKP Çiftçiyi, Köylüyü, Üreticiyi bitirdi” desin. Ya da desinler ki, “AKP’nin ne suçu var? MHP yaptı. Hatta bunlar Kılıçdaroğlu’nun başının altından çıkıyor” diye topu taca atsınlar. FETÖ’ye de, bağlayabilirler. Bizim milletin en büyük yanlışı, oy verdiği parti, ne yaparsa yapsın “iyidir” zihniyetini, ön planda tutmasıdır. Aslında, doğru yaptığına doğru, yanlış yaptığına yanlış demek, hem siyasilerin hem de vatandaşın faydasınadır… Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, karı koca kavgaları, üretmeme sıkıntısı had safhada. Ancak ne diyoruz? “Ama yol yaptılar. Ama köprü yaptılar. Ama…” Ormanda yürüyüşe çıkan çevreciler, Temel’i ağaç keserken görünce; “Doğanın dengesini bozuyorsun!..” diyerek, bir güzel pataklamışlar. Temel, üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun’a rastlamış. Dursun sormuş: – Ula Temel, bu ne hal böyle?
Temel cevap vermiş: – Ormanda ağaç kesiyordum, birden kalabalık bir grup Doğan’ın yengesini bozmuşum diye dövdü beni. Halbuki ben ne Doğan’ı tanıyorum, ne de yengesini!.. Sağlıcakla kalınız.