Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Vapur Bey

Otoriteye Takılı Çocuklar

Arkadaşlarımın bir çoğunda fark ettiğim bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere.

Geyik yapılmayan muhabbet ortamlarında, duygular hafiften depreşmiş ise eğer iş bir süre sonra dönüp dolaşıp ANNE-BABA ilişkilerine geliyor. Duygu vanalarının sonuna kadar açıldığı bu muhabbetlerde eleştiriler fazlasıyla uçlarda oluyor. Ya asıyorlar ebeveynlerini ya da koyunlarına alıyorlar sıkı sıkıya.

Yine böyle bir muhabbet üzerine düşündüm geçenlerde.

Hatırlıyorum. 7-8 yaşlarında herkes ezan okununca eve giderdi. Oyun oynardık sokakta. Herkes kendini oyuna verirdi. Eğlencemize bakardık anlayacağınız. Ezan okunduğu an aklımıza gelirdi ANNE-BABA. Beynimizde sesleri yankılanırdı. Tam da onların tonlamasıyla: “Ezan okununca eve gel!” Koşardık hemen evlere.

Bu anlattığım hikaye hemen hemen herkesin anısında vardır. Birebir böyle değilse bile buna benzer bir durumun olduğunu düşünüyorum. Asıl garip olan ise 25-30 yaşına gelmiş insanların -ki bunlar eve istedikleri saatte dönerler, anne-baba bir şey demez, diyemez- eğlenme amaçlarının dışına çıkıp ANNE-BABA yı düşünmeleri. Onlarla yüzleşmeye çalışmaları. Hatalarını düşünmeleri.

İlginçlik var bu durumda. O zamanlar daha bir hoşmuş sanki. Şimdi yersiz zamanlarda GÖLGELER üzerine çöküyor insanların.

Not: Annelere ve babalara sevgiler.

 Ablamın Çocuğu Bartu Bey

Ablamın bir adet çocuğu bulunuyor. Benim yeğenim oluyormuş. Annemle babamın torunu.

***
Bacak kadar bile değil Bartu ama hep farklı farklı bir şeyler olmak zorunda. Bunu pek beğenmiyorum
***

Bartu’nun ayağı bir numaraya denk gelmiyor. Yani şöyle anlatayım. Ayak numarası vardır ya 22,23,24 falan. Bartu’nun ayak numarası ne 22 oluyor ne 23. Ablam bana bu bilgiyi verdiğinde HELAL BE! dedim. Anlamadı. “Niye öyle diyorsun” dedi. Bir şey demedim. Zaten desem de duygusallaşmadan diyemezdim.

Ama işin aslı şu:

Bartucum ben 30 yaşıma geldim. Ayağım endüstriyel üretim standartlarına uyuyor. Mesleğim var, işim var. Adımı seslendiklerinde bakıyorum falan. Sana çok özeniyorum çocuk. Ayakkabı bile uymuyor sana. Bartu diyoruz bakmıyorsun. İşin yok gücün yok. Acayip özgürsün. Aferin yeğen.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech