Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bayramdere’de Arsenik Muamması Sürüyor

İl Genel Meclisi Haziran

İl Genel Meclisi Haziran ayı birleşimlerinde gündem dışı söz alarak Zeytincilik Yasası’nda yapılan değişiklik ile ilgili konuşmasından önce Bayramdere Barajı ile ilgili konuşma yapan Nalbant, “Özel İdaremize düşen bir görev var. Barajın suyunu tahlil ettirerek tüm kamuoyunu aydınlatmalıyız ” dedi.

CHP Merkez İl Genel Meclis Üyesi olan ve çevre duyarlılığı ile tanınan Hicri Nalbant, Bayramdere Barajı’na yönelik yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Geçtiğimiz günlerde Bayramdere Barajı’ndan söz edildi. Söz eden kişi, İller Bankası Bursa Bölge Müdürü… ‘Bayramdere Barajının suyunda arsenik var’ dedi. Biz de bu barajın suyundan oradaki bazı köylerimize su tahsisi yaptık. Yani konu Özel İdaremizi de çok yakından ilgilendiriyor. Devlet Su İşleri ilgililerine sordum. Onlar ‘arsenik var ama içilebilir’ dediler. Burada Özel İdaremize düşen bir görev var. Barajın suyunu tahlil ettirerek tüm kamuoyunu aydınlatmalıyız diye düşünüyorum.”

“ALLAH GÖZÜNÜZÜ DOYURSUN”

“Zeytincilik Yasasında ve Mera Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair kanun tartışılıyor. Körfez ve zeytin bölgelerinde yer yerinden oynadı. Çok ciddi sıkıntılar var. Zeytincilik Yasasında bugüne kadar altı kez değişiklik yapılmak istendi. Altısında da konu bazen komisyondan bazen de genel kuruldan geri çevrilmek zorunda kaldı. Bu yedinci değişiklik teklifi de geçtiğimiz hafta komisyondan jet hızıyla geçti. Burada yapılmak istenen zeytinlikleri maden şirketlerinin termik santrallerin talanına açık hale getirmek. Zeytincilik Yasasının 20’nci maddesi zeytinliklere 3 kilometre mesafeye kadar toz çıkaran kimyasal atık bırakan zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesini önleyen hiçbir tesis kurulamaz diyor. Termik santralciler altın arayıcıları taş ocağı yapmak isteyenler bu maddeye takıldıkları için zeytinlik alanlarda bu tür faaliyetlerde bulunamadılar. Hem zeytin korunmuş oldu hem de bu yörede yaşayan tüm canlılar bu afetten korunmuş oldu. Daha önce getirilen bir değişiklik vardı geri çekilince Tarım Bakanlığına dediler ki siz yönetmeliği değiştirin. Tarım Bakanlığı yasanın 20’nci maddesine aykırı şekilde yönetmelik değişikliği yaptı. Dedi ki zeytinlik 25 dekarın altındaysa burası zeytinlik sayılmıyor. Zeytinlik sayılabilmesi için 25 dekarın üzerinde olması lazım. Bu yönetmeliği benimde mensubu olduğum Ziraat Mühendisleri Odası ve bu konuyla ilgili sivil toplum örgütü yargıya taşıdılar. Danıştay tarafından bu yönetmelik iptal edildi. Şimdi yeni bir değişiklikle geliyorlar. Zeytinlerin bulunduğu alanda dekarda 15 adet zeytin yok ise orası zeytinlik sayılmaz. Hâlbuki bizim teamüllerimiz bu bakanlıkta 35 yıl görev yapmış birisi olarak zeytinle de çok ilgilenmiş birisi olarak söylüyorum. 8 ile 12 adet zeytin varsa orası zeytinlik sayılır. Şimdi yeni yapılan tesislerde dekara neredeyse 30 adet zeytin dikiliyor. Ancak Ayvalığa doğru gidenler bilirler dekarda 8-10 adet zeytin vardır. Bu değişiklikle 170 Milyon zeytin ağacı var Türkiye’de neredeyse 120 Milyonu zeytinlik kapsamından çıkarılıyor. Yani korumasız hale getiriliyor. Daha önce 25 dekarla yapmak istediklerinin aynısını şimdi dekardaki zeytin adedini arttırarak yapmak istiyorlar. Ege’de Akdeniz’in bazı 4 bölgelerinde hatta bizim de içinde bulunduğumuz bölgede zeytinlikle göz koyanlar var. Talan etmek için sabırsızlananlar var. Bu yasa teklifi komisyondan geçti daha meclise gelmedi. Denizli Belediyesi zeytinliğe benzin istasyonu kurmaya kalktı. Aceleniz ne? Sel önünden kütük mü kapıyorsunuz? Bu değişiklik niye yapılıyor? Bugün Dünya Çevre Günü. Bu yılki tema iklim değişikliği. Zeytinliklerin çok önemli özellikleri var. Zeytinlikler yaz kış yemyeşil. Oksijen üretiyorlar. Küresel ısınmayı önlüyorlar. Havamızı temiz tutuyorlar. Buralarda maden tekelleri maden aramak istiyor. Birileri taş ocağı açmak istiyor. Allah gözünüzü doyursun diyesim geliyor. Çanakkale’de Kaz Dağlarında ruhsatlandırılmayan alan neredeyse kalmadı. Taş ocağı yada maden şirketleri buraları ruhsatlandırdılar. Çanakkale’nin kuzeyine Karabiga bölgesine o kadar çok termik santral kurma çalışması var ki neredeyse 20 Bin Megawatt’a ulaşacak. Türkiye ihtiyacının dörtte biri buradan üretiliyor. Birazcıkta Ezine’de olduğu gibi Küçükkuyu’da olduğu gibi temiz yerimiz kalsın. Soluyacak havamız olsun. Sadece maden şirketleri de değil. Buralara göz koyanlar var. Arap şeyhlerine çok ciddi alanlar tahsis ediliyor. Bizim için hayati önem taşıyan zeytine bu haksızlık niye? Dünya Çevre Gününde biz kutlama yapmıyoruz artık çünkü çevre felaketleri aldı başını gidiyor. O nedenle bu konuyu bir kez daha gündeme getirdim. Daha öncede bu konuyu konuştuk. Maalesef hiçbir şey olmamış gibi bir daha bir daha meclisin gündemine geliyor.

Sadece bununla da kalmıyorlar. Talancıların gözünde bir de meralar var. Mera Kanununun 14’üncü maddesinde de bir değişiklik yapıyorlar. Meraların talana açılmasının yolunu arıyorlar. Zaten can çekişen hayvancılığımızın iyice bitmesi anlamına gelir bu. Meraları da korumalıyız. Doğal alanlarımızı zeytinliklerimizi kesinlikle korumalıyız. Diyelim ki 15 tane zeytin var bir alanda. Zeytini kesenlere 2 Bin Lira ağaç başına ceza veriliyor. Yani 3 tane ağacı kestin oradan 15’in altına düşürdün mü orası zeytinlik olmaktan çıkacak. Şeytanın aklına gelmeyecek bu tip işleri yapmamalıyız. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki hafta meclisin genel kurulunun gündemine gelecek bu konu. Daha önce komisyonlardan ve genel kurulun gündeminden çekilirken AK Partili Milletvekilleri de aynı görüşü paylaştılar ve geri çekildi. Bu kez de ben tüm partilerden böyle bir sağduyu böyle bir yaklaşım bekliyorum. Çanakkale’de zeytin ağacı sayısı 5 Milyon dolayında Türkiye’deki zeytinliklerin % 5’i de Çanakkale’de. Şuanda 750 Bin aile geçimini zeytinden sağlıyor. 10 Milyon insanda dolaylı bir şekilde zeytinden etkileniyor. Gıdadan kozmetiğe kadar her yerde kullanılıyor. Kutsal bir ağaç barışın bereketin sağlığın simgesi. Daha evvel tütün yasası çıkarıldı bir de şeker yasası çıkarıldı. Şekere kota geldi. 350 bin çiftçi şeker üretmekten vazgeçti. 385 bin tütün üreticisi de tütün üretmekten vazgeçti. Bu insanlar başlarının çaresine bakmaya çalıştılar ve zeytine yöneldiler. Zeytin üretmeye başladılar Akhisar Manisa birçok yerde. Çanakkale’de de oldu. Zeytin dikenlere teşvik verildi. Zeytin sayımız 80 Milyondan 170 Milyona çıktı. Bu olumlu bir gelişme. Zeytinlikleri eğer bu kafayla gidersek zeytinlikleri yok etmeye başlarsak diktiğimizin de hiçbir önemi kalmaz. Onun için bu düşünceleri değiştirip hep birlikte bu kutsal ağaca sahip çıkmamız lazım diyorum.”

Nermin G. Yıldız

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech