Kim bilir kaçıncı deprem bu yaşadığımız ve kim bilir kaçıncı kez atılan başlıklar hep “Hazır değiliz” oluyor. Gerçekten değiliz ve

Pek meşhur bir türkümüz vardır bilirsiniz. Hey onbeşli onbeşli diye başlar. Hatta bir ağıt olmasına rağmen oyun havasına dönüştürülmesi epey

Kendisini İlahiyatçı olarak tanımlayan bir zat, kadınların ‘yanlarında mahremleri olmadan’ 90 kilometreden fazla araba kullanmalarının dinen yasak olduğunu söylemiş. Daha

Bizimki gibi topluluk halinde yaşayan hayvanlar, içinde bulundukları aile hangi büyüklükte olursa olsun bazı kuralları öğrenir. Mesela diyelim ki bir

Çevre ve onun harabına karşı gerçekleştirilen hiçbir eylem. protesto ya da çalışma temelinde kendi tabağınızdan, yemeğinizden başlamadan bir işe yaramaz.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu 1999’dan bu yana hep gündemde yer aldı. Neticede ortada kazanılmış bir hakkın kaybı söz konusuydu.

Gün geçmiyor ki vasatın birinin kadınlar, onların yaşam pratikleri, ne yiyip ne içecekleri, ne giyecekleri konusunda saçmalamasına maruz kalmayalım. Genellikle

Bugün ülkemizdeki pek çok çocuk için okul ziliyle birlikte hayatlarının yeni bir dönemine de ilk adım atılmış olacak. Tabii ki

Pek çok sosyal bilimcinin de değindiği gibi yaşadığımız dönem adeta VASATIN ALTIN ÇAĞI. Siz ister buna kalitesiz aile ve okul

Fark ettim ki uzun zamandır kitap önerisi yapmıyorum. Bugün bahsedeceğim beş kitap, umarım bana açtığı gibi size de beş ayrı

Ülke olarak zor bir ekonomik dönemden geçiyoruz. Üretimimiz yok, hemen hemen her ihtiyaç kaleminde dışa bağımlıyız, ihracatımıza ambargolar ya da

Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru asgari ücret zam komisyonu toplanmış ve herkes (işçisi-işvereni) elini yüreğinin üzerine koymuş gelecek haberi bekliyordu. O

“Halk içinde mûteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhât gibi.” Kanuni Sultan Süleyman’ın meşhur dizeleridir

Hakikaten bitmiyor erkeğin kendisine “hayır” diyene uyguladığı şiddet. Bunu her gün hepimiz farklı formlarda yaşasak da bazen farkında olmayabiliyoruz. İftira

Emine Bulut, 10 yaşında bir kız çocuğu annesiydi. Boşanalı 4 yıl olmuştu. Kızının babasıyla bir kafede karşılaştı. Karşısındaki yaratık, namusunu

Her türden ilişkide kullanılan basit bir kural var, belki siz de duymuşsunuzdur: “Birinin size güvenmesini istiyorsanız ona bir şey vermek

Kirazlı-Balaban’daki Su ve Vicdan Nöbetlerini neredeyse duymayan kalmadı. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında geniş bir yankı uyandırdı eylemler. Her

Çanakkale Belediyesi ekipleri geçtiğimiz günlerde evimin yakınındaki parkta düzenleme yaptı. Güzelce etrafını temizlediler, park içindeki oyuncakları yenilediler bir de insanlar

Kurban Bayramı geldi. Geçiş noktası olmamız nedeniyle Çanakkale her bayram ve özel günde trafik yönünden çile çeker. Bazen iş öyle

Vegan (hayvan kaynaklı hiçbir ürünü tüketmeme) yaşamın belki de en önemli kısmını beslenme oluşturuyor. Hal böyle olunca ister istemez her

Sosyal Medya hem hayatımızın her anına hâkim oldu hem de toplumsal olayların seyrini değiştirebilecek güce ulaştığını çoktan kanıtladı. Son haftalarda

Konu ister Kirazlı-Balaban’daki altın arama çalışması, ister İntepe’deki rüzgâr santrali isterse pek gündeme gelmeyen diğer enerji üretim tesisleri olsun; bu

Tüm topluluklar eninde sonunda bir değişime uğrar. Bu durum hayatın kaçınılmaz bir gerçeği. Kimi büyür, gelişir; kimi değişime ayak uyduramaz

Çanakkale’nin gündeminde neredeyse tek bir konu var. O da Kirazlı-Balaban’daki maden çalışması. Dün de yazdım, hem net bir bilginin olmayışı