Toprak Birleşirse Ürün Verimi Artar
Küçük çiftçileri bir araya getirmeyi amaçlayan ‘Tarımsal Ürün Ortaklıkları’ modeli ile parçalanmış arazilerin birleştirilmesi hedefleniyor. Konu ile ilgili olarak, Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği (TARIM-KOOP) Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz, görüşlerini gazetemiz ile paylaştı.
Toprakların verimliliği açısından en önemli sorunun toprakların parçalı yapısı olduğunu belirten Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği (TARIM-KOOP) Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz, 2 Milyon 600 Bin hektar arazinin sınırda kaldığı için işlenemediğinin altını çizdi. Parçalı arazilerin yüksek teknolojiden yararlanmasına da engel olduğunu açıklayan Özkurnaz; “O arazilerin birleştirilerek ekimi halinde hem daha kaliteli ürün çıkacaktır, hem ürün daha verimli olacaktır. Ürün girdi maliyetleri de en asgariye düşecektir” diye konuştu.
Özkurnaz, tarımsal ürün ortaklıkları ile ilgili gazetemize şunları söyledi;
Türkiye’de tarım yapılabilir arazilerdeki çok parçalı yapı bugünde verimlilik açısından ne büyük sorunlardan biri. Halen sahip olduğuz 23 Milyon 800 Bin Hektarlık arazimizde 3 Milyon tarımsal işletme faaliyet gösteriyor. Yani ülkemizde şu anda Ziraat Odası üyesi olarak 3 ila 3,5 Milyon arası çiftçi mevcut. Bunu içerisinde çok büyük arazi sahibi olan çiftçimizde aynı statüde, çok küçük arazi sahibi olan veya 15-20 büyük baş hayvan olan çiftçide olsa statü almış oluyor. Bu nedenle 23,5 Milyon arazimizde toplam parsel bölünmesine baktığımızda 40 Milyona yakın parselin var olduğunu görüyoruz. Bu parsellerin bir araya gelmesi ve bunların bir araya geldiğinde ürünü daha çok verebileceği gibi teknolojiden faydalanma rahatlığını ciddi anlamda önemsiyoruz. Burada ki Avrupa Birliği (AB) ülkelerine baktığımızda Fransa’da 52 hektar (bu 520 dönüm alan demektir), Almanya’da 47 hektar ve İspanya’da da 23 hektar tarımsal alan bulunmakta. AB ülkelerinde bunların olması ülkemizde de 40 milyon parselin olması 5 dönüm, 10 dönüm arazi ile çiftçiliğin olmayacağını gösterir.
2 MİLYON 600 BİN HEKTAR ALAN İŞLENMİYOR
“Ülkemizdeki bu toprak yapısının dağınıklığında 24 milyon hektar arazi sahibi olmamıza rağmen bu arazi sınırlarını üst üste koyduğumuz zaman 2 Milyon 600 Bin hektar arazi zaten sınırda kalıyor ve o topraklar işlenmiyor. Bugün o araziler işlenmiş olsa Türkiye’de 500 milyon ton buğday yapar. Burada o araziler hiç ekilmeden arazi sınır olarak kalmakta. Buda milli servetimizde büyük bir sayı olarak yer almaktadır.”
“KENDİ KENDİNE YETEBİLEN 7 ÜLKEDEN BİRİYDİK”
“Biz dünyada geçmişte tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydik. Fakat bugün biz bunlardan biri değiliz. Zaman zaman tarımsal ürün ithalatı yapmak zorunda kalıyoruz. Hazır elimizde parçalanmamış topraklar olmuş olsa bugün bu sıkıntıyı yaşamış olmayız diye değerlendiriyorum. Burada teknolojinin geliştiği konjenktörde 5-10 dönüm arazi sahibi olmak yetmiyor. Zaten gelişmiş teknolojideki tarımsal makineleri o arazide sürmek çok ciddi bir sermaye gerektirir. Bu anlamda da o arazilerimiz daha atıl kalıyor. O arazilerin birleştirilerek ekimi halinde hem daha kaliteli ürün çıkacaktır, Hem ürün daha verimli olacaktır. Ürün girdi maliyetleri de en asgariye düşecektir.”
“GELİŞEN TEKNOLOJİ 300-500 DÖNÜM ARAZİYİ SÜREBİLİR”
“Girdi maliyetlerine baktığımızda çiftçimiz mazotun pahalı olduğunu söyler. Sadece bu yeterli değil. Bunu karşılığında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız zaten destekleme adı altında hibe bir para ödüyor. O mazotun yüzde ellisini, Bakanımızda yapmış olduğu açıklamada kendilerinin karşılayacaklarını belirtti. Ürün desteği verilmesi de çok göz ardı edilecek bir şey değil. Gelişmiş teknolojiyi her zaman değerlendirmek gerekir. 20-30 dönüm arazisi olan çiftçimiz çift çeker büyük traktör alma hevesindeler. Bunlar 300-500 dönem araziyi sürebilir. Fakat 20 bönümde böyle bir traktör alımı çiftçimize de zarardır. Çiftçimizde bu kadar parayı verip de traktör alımında zorlanıyor.”
Eren Aşnaz