Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İNSAN GÖRMEK İSTEDİĞİNİ GÖRÜR

Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz, reklam

Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz, reklam sektörünün hakiki emekçilerinden Sanat Yönetmeni Tuğrul Süer, bir dönem çalıştığı reklam ajansında Volkswagen için hazırladığı “İnsan Görmek İstediğini Görür” kampanyasıyla, uluslararası LIA, EPICA, Golden Awards ve Türkiye’de de Kristal Elma ödüllerine layık görülmüştü.

Süer, markanın logosundaki “W” harfinden yola çıkmıştı. İlan görsellerinde çarpıcı doğa fotoğrafları kullanmış, markayı içine yerleştirmişti. Mesela antiloplarla dolu bir fotoda, batmakta olan güneşin turuncu yuvarlağında boynuzlar birbirinin üstünde “W” şeklinde görünüyordu. Bir başkasında, dolunayın içinde ağaç dallarının birbiri üstüne geliyor ve biz yine “W” harfini algılatıyordu.

Gerçekten de “İnsan Görmek İstediğini Görür” gibi oluyordu.

Gerçek değişmiyor ama insan görmek istediğini görüyor galiba…

Bu durum, onca bilgiye rağmen değişmeyecek gibi.

Kilitbahir Köyü’nün girişinde bir mezar vardır. Eceabat’tan Kilitbahir Kalesi’ne giderken sağda. Kaşıklı Dede orası. Her mevsim mezarın üzerinde envaiçeşit kaşık vardır. Metali, tahtası, plastiği… Yanında kaşık getirmeyi unutanlar için bir tabela bile vardır: “Kaşık az ilerde”

Kaşıklı Dede için 2008 yılında, bilimsel bir çalışmada şöyle denmiş:

“Halk arasında Kaşıkçı Dede, Kaşıklı Dede ve Kaşıkçı Baba olarak bilinir. Keramet sahibi olduğuna inanılır. Halk arasındaki inanca göre konuşamayan çocuklar Kaşıkçı Dede tarafından tedavi edilir. Konuşamayan çocuğa kabrin üzerinden alınan bir kaşıkla yemek yedirilirse çocuğun konuşacağına inanılır. Bu inanç eskiden beri devam etmektedir. Ayrıca evlenememiş kızlar hayırlı bir kısmet dilemek için Kaşıkçı Dede’yi ziyaret ederler. Kaşıkçı Dede’nin Çanakkale Savaşlarında cephedeki Türk askerine küçük bir destiyle su dağıttığı ve destideki suyun hiç tükenmediği söylenmektedir (Tellioğlu 1997: 153).

Kaşıkçı Dede’nin türbesi İstanbul yolu üzerindedir. Bu nedenle pek çok defa kaldırılmak istenmiş fakat kimse başarı olamamıştır. Hatta kabri kaldırmaya çalışanlardan bazılarının hastalandığı rivayet edilmektedir.” (Hamdi Güleç, Eceabat Değerleri Sempozyumu, 2008: 231)

Çanakkale Savaşları’na küçük rütbeli bir asker olarak katılan, ilerleyen yıllarda Korgeneralliğe kadar yükselen Fahri Belen’in (Kurtuluş Savaşı’nda 23. Tümen Kurmay Başkanı olarak Yunan Cephesinin yarılmasında çok önemli bir rol oynamıştır.) kızı M. Tülün (Belen) Yalçın, babasıyla yaptığı şehitlik gezisinden bir anıyı aktarır bize.

(Fahri Belen) :  “Bizim askerler karavanadan rahatça yemek yiyebilmek için hepsinin bir tahta kaşığı vardı, dolaklarının içinde taşırlardı. Seneler önce yol açma sırasında güzergahtaki şehitlerimizin toplanan kemikleri yol yakınında açılan bir çukura konmuş, üzeri bir kişilik mezar şeklinde kapanmış, yeri belli olsun diye bulunan kaşıklarla mezarın etrafı çevrilmiş. Yöre halkı burasını “Kaşıklı Şehit” adı ile bir yatır yeri olarak kabul etmiş. Her adağı olan mezarın üzerine sapından bir kaşık saplamış. Şimdi üzerinde yüzlerce kaşık var. Dönüş yolumuzun üzerinde sizlere göstereceğim” dedi. (Fahri Belen, Çanakkale Savaşı’ndan Alınan Dersler, 2009: XVIII)

Gerçek kendi içinde her zaman masumdur. Onu kirleten bizleriz galiba…

 

(Bu yazı, ilk kez Gündem Memleket Gazetesi’nde yayımlanmıştır.)

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech