Dün CHP, Çanakkale örgütünün ilk delege seçimi yapıldı. Cevatpaşa mahallesi üyeleri kendi delegeleri için sandık başına gitti. Konunun haberini sabah yayınladık.
Akşam saatlerinde de sandık sonuçlarını vermek, sizlerle sonucu paylaşmak için basın mensupları olarak sosyal tesislere gittik. Sandıkların açılıp tasnif sırasında basın mensupları nedense İl Başkanı Doğan Ateş (sandıktan çıkan başkan değil) ile dönemin Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’in kontenjanı ile liste başı olan, Çanakkale Milletvekili Sayın İsmet Güneşhan, ayaküstü aldıkları kararla basını içeri almadılar.
Ne de olsa kendi başlarına karar veremediler. Çünkü hiç birisi ne Sayın İl Başkanı Doğan Ateş, ne de 1. Sıra olduğu için seçilen Sayın İsmet Güneşhan, ağa babaları olmadan basın mensuplarını içeri almaya kendilerini yetkili kılamadılar. Sayın Güneşhan, siz burada kapı tutacağınıza, meclise verilen önerge için milletvekili sıralarında olsaydınız memlekete seçmenlerine daha faydalı olurdun. Bu millet sizi, haklarını korusun diye seçti.
CHP İl Yönetiminden baskılar sonucu oy birliği ile İl Başkanlık makamına oturan Sayın Doğan Ateş, sizlerde, size makam gücü verenleri kandıracağınıza, partiyi bu kadar ikiye böleceğinize, kendi kararınızı verecek bir makamı işgal etseydiniz, hem partiye hem de memlekete daha faydalı olurdunuz. Katıldığı her seçimde partinin oylarını hep yükselten babacan başkan Sayın Gökhan’ı da yandaş ekibinle hep kandırıyorsunuz. İlk sandıkta boyunuzun ölçüsünü aldınız. Artık Rebiye hanımla birlikte yalanlarınızla çevrenizi kirletmeyin. Sayın başkan siz de bunların ve çevrenizdekilerin yönlendirmelerini biraz olsun anlayın artık.
Kendi içerisinde yapılan her seçimde hemen ayrı gruplara ayrılan, Çanakkale CHP’de, yıllardır bu tartışmalar bitmez. Son otuz yıldır nelere tanıklık ettik biz. Neler gördük neler yaşadık… İsterseniz bazılarını hatırlatalım da belki partide son dönemde oyun kurmaya çalışanlar, geçmişten biraz ders çıkartır. Bu parti bir Özay dönemi yaşadı, yaşattı ve bu günlerin temeli o günlerden atıldı. Sayın Özay, nasıl milletvekili oldu? Kimlerin desteği ile kimler başkanlık makamına oturdu?
Kusura bakmayın biz bu kentin hafızasıyız. Bir gazetecinin en büyük yardımcısı, desteği, kanıtı arşividir. İsteyen gelsin baksın, bulsun. Dönemin MHP İl Başkanı Sayın Mehmet Doğan, yaşıyor. Yine dönemin ANAP İl Başkanı Sayın yaşar Demircan, Yaşıyor. Dönemin DSP Belediye Meclis Üyesi Kıvanç Karadeniz sağ, yaşıyor. Şimdi AK Partili Sayın Nejat Önder, yaşıyor. Gidip sorun. Sayın Ülgür Gökhan, nasıl ve hangi şartlarda belediye başkanı seçilmiştir? İşaretli oy niçin kullanıldı? Niçin sonra yeniden seçime gidildiğinde Sayın Gökhan, seçilebilecek oyu aldı. Cem Belli Sağ. Sorun anlatsın o günleri.
SHP kapatılıp, dönemin yeni CHP’si açıldığında neler yaşandı? Bu günün fikir sahipleri o günleri çok iyi anımsar. Sorun bakalım. Kemancının kızı kimdir? Bu partide neler yapmış, yaşanmıştır? O dönemin kudretli sekreterleri kimlerdi? Kimler bu sekreterler uğruna canlarını verdi? Hangi sosyal konutlar yapılırken, neler yaşandı? TEKOR’u bilen var mı? Bir solukta bölgeyi dolaşıp her yere yetişen Sayın Mehmet Öngen’e sorun. Alirıza Gültekin’e sorun. Bunun için toplanan paralar Sayın Baykal’a mı gitti? O dönemin ikinci, ücüncü kuşağı şimdi nerelerdedir? Dünün kudretli Genel Merkez partilileri, acaba Sayın Mehmet Daniş döneminde, Murat Efe değil de söz konusu isim Belediye Başkan adayı olsaydı, bu gün CHP’de geçmişi olur muydu?
Belediyespor’dan, otopark işletmecilerinden, Belediyenin su olaylarından, kıyıya verilecek imar izinlerinden, imar için Belediye meclis üyelerinin yargılanmasından, babalar ve ikinci kuşaktan, görevden almalar, sonradan iadeyi itibarlar, danışmanlık atamalarından hiç söz etmeyeceğim. Bildik isimlerin önce birlikte olup, kendilerine siyaset yapma ortamı hazırlayan Sayın İsmail Özay’ı satma dönemlerinden, sonra da yine aynı ekibin bir olup Sayın Gökhan’ı satışa getirme dönemlerini anlatmayacağım. Zaten sizlerde bu süreci yaşadınız biliyorsunuz.
İçimize umut olarak lanse edilen, sonrada partiyi birbirine düşüren isim olan Sayın Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar’a referans olup bu makama gelmesinde katkısı olanlardan, sonradan Sayın Ünüvar ile ters düşüp partiyi karpuz gibi ikiye yaranlardan söz etmeye gerek var mı? Bulunduğu grup içerisinde ”Allah benim belamı versin. Rebiye’yi bu partinin başına ben bela ettim” diyerek tüm olanlardan sıyrılmak isteyenlerden de söz etmeyeceğim.
Dün kapıda iki isim, değerli Milletvekilimiz Sayın İsmet Güneşhan ve Sayın Değerli İl Başkanı Doğan Ateş, karşıma dikilip sorularıma yanıt vermeye çalışırken, tüm bu yazdıklarım film şeridi gibi gözümün önünden akıp gitti. Aralardaki kaset olaylarını, bel altı olayları es geçelim. Bunları bu gün yazmamın başka bir nedeni bizim aklımızla alay etmemeleri için.
Yazıma müsaadenizle iki küçük not düşmek istiyorum;
1-Hangi liste mi kazandı, dünkü ve yakın zamanki davranışların ardından Mavi liste ile Beyaz listeyi karşılaştırdık, ortaya birbirinin laciverti bir durum çıktı.
2-Burası Helenlerin nam saldığı ün yaptığı topraklardır. Savaşların niçin çıkartıldığı değil, Kimin çıkarttığı önemlidir.